|
|||
YAŞLILARIMIZ KIRMIZI ÇİZGİMDİR | |||
FİLİZ’İN PENCERESİNDEN FİLİZ BAHÇIVAN | |||
oz.turkhayathaber@gmail.com | |||
Günlerdir içim içimi yiyor.
Hayatımda küfür etmedim, en berbatından edesim var; hiç lanet okumadım, az kalsın okuyacağım o
derece öfkeliyim.
Ne mi oluyor? Olan şu!
Beykoz’da bulunan bir huzurevinde hasta bakıcı Mehmet Şakir Ö., huzurevinde kalan 3 yaşlıya eziyet
etti. O anlara ilişkin görüntülerin paylaşılması üzerine çalışma başlatan Beykoz İlçe Emniyet Müdürlüğü
ekipleri, şüpheliyi gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Bu haberi okuduğumda aklıma ilk gelen şeydi; vicdan!
Olayla ilgili paylaşılan görüntüleri defalarca izledim. Tartaklanan yaşlıların yaşadığı korkuyu taa içimde
htim. Özellikle içlerinden bir tanesinin korkudan üzerindeki çarşafı kafasına kadar çekmesi ve
yüzünü saklaması canımı ziyadesiyle acıttı.
Olayın tam da babalar günü haftasında. Ellerinin öpülmesi, hediyelerle mutlu edilmesi gereken bir
döneme gelmesi de cabası.
İnsan aklı almıyor bir yerde. Eli ayağı tutmayan, bakıma muhtaç yaşlı insanların bu tür dramlarla anılıyor
olması, canları fazlasıyla yakıp yıkıyor. Haddini aşan insanlara hadleri ancak kendi anladıkları dilde mi
ifade edilmeli illaki diye en masum, en kendine hâkim olma ve yakışınca davranma halinden çıkası
geliyor insanın zaman zaman!
İtiraf ediyorum, şu anda haykırasım geliyor!
En yüksek sesimle, gözlerimi aça aça bağırasım, hesap sorasım!
Vicdan böyle bir şeydir. Kendimi övdüğümü falan düşünmeyin. Elbette herkes de vicdan vardır. Lakin
oranları farklıdır, bazen de bulunduğu yeri korumak gibi bir ego ile düşünmeden, irdelemeden birilerini
ezerek yok saymaktır! Ya da, yoktur diyeceğim ama. Cıksss.
İnsan olup da vicdandan nasibini almamış kişilerin olacağını hiç sanmıyorum. Dedim ya biraz az.biraz
fazla ama hiç olmaması mümkün değil. Az olanlar kendi yakınlarına kullanıyorlar sanırım. bundan dolayı
diğer kişilere artmıyor bir türlü.
Neyse! Konu çok fazla dağılmadan toparlamak istiyorum. Müsaadenizle.
Toplumun bel kemiği yaşlılarımız. Çoğumuzun kırmızı çizgisi.
Bizi büyüten, yetiştiren melekler kadar saf, bir o kadar neşeli muhtaç yaşlılarımızın canını almaya Azrail
dahi kıyamazken; nasıl oluyor da biz yerden yere vuruyoruz.
Toplumda saygı gösterilmeyen ve bir kenara atılan yaşlılar hakkında yapılan bir araştırmada, ankete
katılan yaşlıların yüzde 38 i geleceğe umutsuzlukla bakıyor ve en çok yalnızlıktan şikâyet ediyorlar. Bu
yaşlıların yüzde 55 i sosyal çevreden tamamen soyutlanmış bir yaşam sürdürdüklerini söylerken, yüzde
42'si yaşamından hiç memnun olmadığını ve bir an önce ölmek istediğini dile getiriyor. Araştırma
fakirliğin, yaşlıların en büyük sorunu olduğunu da ortaya koyuyor.
Üzüldünüz değil mi? Peki bu üzüntünüz kaç dakika sürecek, aramızda kaç kişi koşarak büyüğünün
ellerini öpecek? Kimbilir.
Unutmayın. Birgün bizde yaşlanacağız. Bugün yere sıkıca basan ayaklarımız gün gelecek artık
basamaz olacak. Güzellikten, yakışıklıktan eser kalmayacak. Paranda, sağlığında, bulunduğun mevkiin
de elinden tek-tek gitmiş olacak.
Düşünün şimdi! Kim var yanınız da ya da kim kaldı? Hiç kimse değil mi? Tek başınasın.
Herkes bunu iyice bilmeli. Bugün yaşlılara eziyet edenler, itip kakanlar yarın aynı muameleyle karşı
karşıya kalacaktır. Allah'ın sopası yok ona göre.
|
|||
Etiketler: YAŞLILARIMIZ, KIRMIZI, ÇİZGİMDİR, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.