Yazı Detayı
18 Ağustos 2024 - Pazar 07:46 Bu yazı 167 kez okundu
 
UNUNU ELEYİP DUVARA ASMIŞSIN ARTIK ÇEKİL KÖŞENE
FİLİZ’İN PENCERESİNDEN FİLİZ BAHÇIVAN
oz.turkhayathaber@gmail.com
 
 
Daha önceki yazılarımda annemden ve hastalığından bahsetmiştim. Çok şükür öyle ağır bir
hastalığımız yok. Çok sık olmasa da epilepsi krizlerimiz gelir, bir de dizlerde kireçlenmeden
kaynaklanan ağrılar. Şekerimiz, tansiyonumuz da var ama, onlar benim kontrolüm altında.
Tüm bunları düzenlemek adına son iki yılımı tamamen dondurdum. Annemle yatıyorum,
annemle kalkıyorum. Beş dakika yalnız bırakmıyorum. 
Tabii bu süreç annemi bir hayli yordu. Kendini tamamen bıraktı. Mutfaktan çıkmayan kadın,
mutfağın önünden geçmez oldu. 
Doktorumuz kendi haline bırakın hiçbir şey için zorlamayın dedi. Biz de doktorumuzun
tavsiyesine uyduk. Tabii bu durum bir süre sonra Bir tür yaşlılık sendromuna kadar gitti. Ki,
yaşı öyle çok fazla değil. 
Son bir aydır taktik değiştirdim. Sızlanmalarına üzüldüğümü belli etmiyorum.  Gündüz hiçbir
şekilde uyutmuyorum. Evin ufak tefek işlerini yaptırıyorum. Yemek yaptırıyorum. 
İlk iki hafta bana kızdı, küstü, bağırdı, çağırdı. Hiç umursamadan yaptırmaya devam ettim. 
Sonuç mu? Beklentimin çok üstünde gelişmeler yaşandı. Artık kendi kalkıyor. Kahvaltı
hazırlıyor beni uyandırıyor. Yemek yapmak için mutfağa giriyor. Gerçi yorulunca yine bana
kızıyor ama olsun. Ben onu ayakta görmek için ömrümün tamamını feda edebilirim. 
Ülkemizde  “ununu eleyip duvara asmışsın, artık çekil köşene” anlayışı yaygınken, Amerika'da
yaşlıların buluşup birbirleriyle hoşça vakit geçirmeleri için kulüpler, dernekler oluşturuldu. 
Orada yaşlıların iş sahasındaki girişimleri desteklendi. Bu arada yaşlıları çeşitli bakım evlerine
yerleştirerek onlardan kurtulmaya çalışanlar da vardı tabi. Günümüzde imkânı olan Amerikalı
yaşlılar Florida, Güney California gibi yerlerde alt kültür komünler (dışa kapalı geleneksel
gruplar) halinde yaşıyorlar. Dönüşüm hızı azıtmış bir dünyaya yabancılaşmaktan korunmak
için iyi bir yöntem aslında.
 
"Dünya sana sırtını döndüğünde kendi dünyanı yarat" ilkesi üzerine kurulu.
Bundan 50-100 yıl öncesine kadar dünyada yaşlılık sorunları ya da çocuklarına muhtaç olma
gibi kavramlar yoktu. Yaşlılar her zaman toplumun ve ailenin önemli yapı taşlarıydı. Görmüş
geçirmiş halleriyle, bilgi birikimleriyle, hayatın sert hamlelerini yumuşakça karşılama
becerileriyle saygın bir konuma sahiplerdi. 89 yaşında ölen oyun yazarı Ernst Ingmar
Bergman’ın şu sözü yaşlıların bu durumunu hatıra getirir: “Yaşlanmak, bir dağa tırmanmaya
benzer. Çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz daralır ama görüş alanınız genişler.”
Mimar Sinan, ustalık eserim dediği Selimiye camiini yaptığında 80 yaşında idi. Halil İnalcık,
yazdığı 72 kitabının, çoğunu 80 yaşından sonra yazdı. Bu örnekler bize gösteriyor ki, yaşlılık
dönemi, bir yandan üretim, diğer yandan gelecek nesiller için yatırım dönemidir. 
Eskiden gençlerin yaşlılara ayıracak zamanları hep vardı. Nesilden nesile kültür aktarımı da
birlikte geçirilen bu zamanlarda kendiliğinden olurdu. Zaten 'zaman ayırma' diye ruhsuz
deyimler de yoktu. İlişkiler öylece akıp giderdi. Yaşam süresi günümüze göre kısaydı. İnsanlar
belirli bir yaşa geldiklerinde önce hastalanır ardından hayata veda ederlerdi. Tıp onları daha
uzun yaşatacak yöntemlere sahip olmadığından doğal ölünürdü. Hastane köşelerinde
sürünmezdi kimse. Ölümden önce azap çektiren, haftalar hatta aylar süren yoğun bakım
 
dönemleri yoktu. Elini tutan, gözlerine sevgiyle bakan birilerinin olmadığı, yalnız, kimsesiz ve
duasız tedavi süreçlerine henüz tanık olunmamıştı. Bedene cılız bir hayat verirken, ruhu
sıkıca boğan o beton yüzlü cihazların kabloları bilinmezdi. Zaten bedene verilen o hayatın da
hayat olduğuna bin şahit lazım. 
Hz. Muhammed’in, “Allah’ım! Ömrün, en düşkün çağından sana sığınırım!” duasına bu kadar
ihtiyaç duyulacağı tahmin bile edilemezdi.
Çünkü eskiden yaşlılar genellikle dinç insanlardı. Bunama nadirattandı. Alzheimer zaten
duyulmamıştı. İstenmeyen yaşlı olmak ne demek, kimse bilmezdi.
Yaşlılık ölümü çağrıştırırdı eskiden. Ölüm ise "Aman Allah korusun" deyip geçiştirmeye
çalışılan tabu bir konu idi.
 
Yakın gelecekte öleceklerini bilen insanları konu eden şu kitap, hayatın hangi döneminde
olursak olalım her zamanki gibi devam ettiğini anlatması bakımından da ilginç bir kitaptır.
Adı "Ölüm ve Ölmek Üzerine".
Yazarı Elizabeth Kübler-Ross..
Ölüme yaklaşmış olan hastaların yaşantıları üzerine yaptığı kapsamlı araştırmadan edindiği
izlenimleri bu kitapta toplamış. Yaklaşık 10 günlük ömrü kaldığını bildiği halde bir yakınına
kızıp intihar eden adam örneğinde olduğu gibi hayata dair pek çok mesaj vardı. İnsan her
yerde ve her durumda insan.
Zaaflarıyla...
İnançlarıyla...
Bunun dışında iki şey daha yaşlı yakınlarımızla olan ilişkilerimizde çok işe yarayabilir. İlki
yaklaşmakta olan ölümlerinden söz ettiklerinde, konuşmalarını paylaşmanın ya da en azından
dinlemenin önemiydi.
İkincisi ise ölümlerinin yaklaştığını sezdiklerinde dolaylı bir şekilde de olsa yakınlarına veda
etme arzusu ile ilgiliydi. Yaşlıları anlamayı ve dinlemeyi başarabilirsek kendi yaşlılığımıza da
kendimizi hazırlamış oluruz. (Prof Dr Engin Geçtan) Böyle bir hazırlık süreci geçirdiğimizi ise
ancak sıra bize geldiğinde fark ederiz. Bu gerçeği 
Günümüzde hayatın iki zıt kutbunda olanlar yani çocuklar ve yaşlılar neredeyse birbirlerine
hiç temas etmeden yaşayıp gidiyorlar. Çocuklar hayatın 4 mevsim olduğuna tanıklık
edemiyor. Sayıları hızla artan kreşler yaşlı bakım evlerinin sayısını da kaçınılmaz olarak
artırıyor gibi. Domino taşları misali her şey birbirini etkiliyor. Belki de kreş eken bir toplum
huzurevi biçiyor.
"Yaşlılık, korkaklara göre değil", sözü acımasız bir söz belki ama bazı gerçekleri de içinde
barındırıyor. Yaşlılık yaşam döngüsünün sert dönemlerinden biri. Çocukluk dönemiyle ortak
bazı yönleri de var. Yasin Suresi, 68. ayeti bu gerçeği vurgular:
“Kime, uzun ömür vermişsek, onu ilk haline döndürürüz. Hiç düşünmezler mi?”
 
Gerçekten de iyice düşündüğümüzde çocukluk dönemindeki gibi çaresizlik ve yetersizlik
duygularının yoğun olduğu bir dönemdir yaşlılık. Sessizce savaşmak zorundadır yaşlılar. Bazı
ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanabiliyorlar. Alışveriş yapmak, toplu taşımaya binmek, mali
işlerini takip etmek, misafirliğe gitmek, evini veya bedenini temizlemek, ilaçlarını doğru ve
düzenli kullanmak gibi hususlarda yardım alabilecek bir yakını olmayanlara devlet yardım
elini uzatmalıdır.
Yaşlılar, hastalığın veya yaşlılığın vermiş olduğu sıkıntılardan dolayı hiç olmadığı kadar huysuz
olabiliyorlar. Onların bu huysuzluğuyla başa çıkmakta zorlanan yakınları fiziksel ve de
özellikle psikolojik yorgunluklarından sıklıkla söz ederler. Böyle durumlarda geniş ailedeki
diğer yakınlarla iş birliği ve yardımlaşma şarttır.
Özellikle kendisi seçmeye alışmış, minnetsiz yaşamış ve insan ilişkilerinde ben merkezci
tutuma sahip insanlar için çok daha zor bir dönemdir yaşlılık. Toplum olarak yaşlılardan belki
de doğal olarak yüksek bir olgunluk bekliyoruz.
Ancak yaş dediğin yalnızca bir sayıdır.
Olgunlaşmak ise kişinin tercihine kalmış. Değişime zorladığımız yaşlılarımızla ilişkilerimizde
yanımıza kalan çatışma ve gerginlik. Çünkü değişim, kapısı sadece içeriden açılan bir anahtar.
Dışarıdan yapılan müdahalelere karşı ise aşılmaz bir duvar. Zaten insanları değiştirmek gibi
bir sorumluluğumuz da yok. Hepimiz kendi yolumuzun yolcusuyuz. Kendi yolundan giden bir
kimse, hiç kimseyle karşılaşmazmış. Yaşlılarımızla çatışmaya başladığımızda bunu
kendimizden kaynaklanan bir yorgunluk işareti olarak algılayıp önlem alma yoluna gitmek
daha iyi sonuçlar verecektir.
 
Etiketler: UNUNU, ELEYİP, DUVARA, ASMIŞSIN, ARTIK, ÇEKİL, KÖŞENE,
Yorumlar
Diğer Yazılar
YASA DIŞI SANAL BAHİS TUZAĞI
SEN NE YAPTIN PAŞAM?
SİYONİSTLERİN KANLI KİTABI “TALMUD”
YAŞLILARIMIZ AİLE BAĞLARIMIZIN EN DEĞERLİ VARLIKLARIDIR
NARİN DE ÖLDÜ SIRADA KİM VAR
AĞAÇLAR KATİLLERİNİ TANIYOR
ALTI-ÜSTÜ BİR MENEMENİN BİR AİLEYE MALİYETİ NE OLUR?
YAŞLILARIMIZ KIRMIZI ÇİZGİMDİR
GELECEKTE HUZURUMUZU BOZARLAR DEMİŞTİK
SIKILAN KEMER BİR GENCİN BOĞAZINI SIKTI
YATAĞA BAĞLI HASTASI OLAN NE YAPSIN?
YAMALI GİYİNEN DEDELERİN MARKA TAKINTISI OLAN TORUNLARI
HER YER KOLPA MÜSLÜMAN DOLU
RAMAZAN AYI GÖSTERİŞ AYI
TUTKUNUN RENGİ KIRMIZI
SEÇİM ÇALIŞMASI YAPAN ADAYLARA TAVSİYELER
DİLBERİ PAVYONDA ÇALIŞTIRIP EVSİZ BIRAKAN DÜZEN EMEKLİYE NE YAPTIRMAZ
DURUŞUMUZ NET DEĞİL
GÖRDÜK YİNE HANYA'YI,KONYA'YI
The Economist'in 2024 Kehanetleri
KANDIRILMAK İSTERSEN KANDIRILIRSIN
FENOMENLİK DEĞİL ADETA SOYTARILIK
ALLAH'IM BİZİ VATANIMIZDAN AYIRMASIN
KONU ARAPLAR DEĞİL KONU VİCDAN VE İNSANLIK
BATI TEK YÜREK OLDU VE GAZZE'Yİ HEDEF ALDI.
KÜRESELCİLERİN CİNSİYETSİZ TOPLUM PROJESİ
SABREDEN FAKİR EMEKLİ, ZENGİN'DEN 500 YIL ÖNCE CENNETE GİRECEKMİŞ
PARAN YOKSA KAYIT DA YOK
BU OLAY KOLAY KAPANACAK GİBİ GÖRÜNMÜYOR
YÜZYILLARDIR SÜRE GELEN AŞURE GÜNÜ VE GELENEĞİ
BAŞIBOŞ KÖPEKLER NEDEN DURDURULAMIYOR?
SİGARA TİRYAKİLERİ BURADAMI
SEÇİM BİTTİ HADİ ARTIK EVLİ EVİNE KÖYLÜ KÖYÜNE
SEÇİMDEN SONRA YİNE YÜZYÜZE BAKACAĞIZ
RAKİBİNDEN KORKAN AKREP KENDİNİ SOKARAK İNTİHAR EDER
SEÇİLECEK MİLLETVEKİLLERİNDEN HALKIN BEKLENTİSİ
DAR BOĞAZDA OLANLARIN YOLU TEFECİLERİN SOKAĞINA DÜŞÜYOR
RAMAZAN AYINI LAYIKIYLA NASIL YAŞARIZ?
BU SENE İFTAR PAKETLERİ AFET BÖLGESİNE GİTSİN
HAYAT IKI NEFES ARASINDA
JAPONLARDA SUÇLUYSAN HARİKİRİ BİZDE İSE HALA KAKARA KİKİRİ
NE OLURSA OLSUN DERS ALINMIYOR
ZAMAN KARDEŞLİK KÖPRÜSÜ KURMA ZAMANI
ÖLDÜRDÜĞÜNÜZ MASUMLARIN KANLARINDA BOĞULUN
ÜLKEMİZDE DÜNDEN BUGÜNE YAŞANMIŞ MADEN FACİALARI
DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ
SAÇIMIZI KESMEK BİLE YOLUMUZDAKİ ÇAKILLARI TEMİZLEMEYE YETMEZ
BU ARALAR DELİRESİM VAR
TROLLER PARTİLERİNE ZARAR VERİYOR
SİLAH GÜÇSÜZÜN NAMUSUDUR
SİYASET AKLA ZARAR BİR EYLEM
ALEVİLER NEDEN VE KİMLER TARAFINDAN SEVİLMEZ?
EVLENECEK OLAN GENÇLER SINAVA TABİ TUTULSUN
TOK AÇIN HALİNDEN HİÇ ANLAMAYACAK
FİYATLAR EL YAKIYOR, VATANDAŞ GEÇİNEMİYORUM DİYOR
ÇOK GARİP KİMSE ALLAH'TAN KORKMUYOR
BESLE KARGAYI OYSUN GÖZÜNÜ
NAZIM HİKMET'İN CEZAEVİ GÜNLERİ
KOCAMAN AİLE KAVRAMI YOK OLDU
TELEFONU KAPATSAN BİLE FATURADAN KURTULAMIYORSUN
AKDAMAR ADASININ DİĞER BİR ADININ TECAVÜZ ADASI OLDUĞUNU BİLİYOR MUYDUNUZ?
KALPTEN EDİLEN ŞÜKÜR SİZE HUZUR VERİR
NEREDE O ESKİ RAMAZANLAR DEMEMEK İÇİN
ESKİLER TASARRUF YAPMANIN YOLLARINI İYİ BİLİRDİ, PEKİ YA BİZ?
ALLAH, BU MİLLETE BİR DAHA İSTİKLAL MARŞI YAZDIRMASIN
TRAFİĞE ÇIKMAK, AZRAİL'LE MASAYA OTURMAKLA EŞ DEĞERDE
TIP TARİHİNDEKİ EN KORKUNÇ İHMAL: THALİDOMİDE FACİASI
SEVDİĞİM ADAM EVLİ
HER HAYIRDA BİR ŞER, HER ŞERDE BİR HAYIR VARDIR
UĞUR MUMCU'YU SAYGIYLA ANIYORUZ
MUHYİDDİN İBNÜ-L ARABİ'NİN 2022 KEHANETLERİ
ALLAH'A GÜVEN DUYGUSUNUN ZİRVESİ: TEVEKKÜL
KAPANMAYAN YARA, MARAŞ KATLİAMI
RAHİBE TERASA, AZİZE Mİ, ŞEYTAN MI?
600 ERKEĞİ ZEHRİ İLE ÖLDÜREN KADIN,
CEP YAKAN DOĞALGAZ FATURALARI NASIL DÜŞER?
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü RAHMET VE MİNNETLE ANIYORUM
CUMHURİYET KURULURKEN HEDEF NEYDİ?
MEKTEP CEHALETİ ALIR MERKEPLİK BAKİ KALIR
OKULLARDA KAYNAK KİTAP DAYATMASI VELİLERİ ZORLUYOR
KANLI BİR CUMARTESİ: GAR KATLİAMI
1 EKİM DÜNYA YAŞLILAR GÜNÜ
ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİ ARASINDAKİ DUVAR SINIF ANNELERİ
İNSANLAR HAKKINDA HÜKÜM VERMEDE USTAYIZ
12 EYLÜL DARBESİ
DÜNYADA SİYASET AHLAKI
30 AĞUSTOS ZAFER DESTANI'NIN YAZILDIĞI GÜNDÜR
DÜNYADA MEKâN AHİRETTE ALLAH AFFEDER
HELP TURKEY ETİKETİNİN PERDE ARKASI
OCAĞIMIZA ÇAM AĞACI DİKTİLER
AFİFE JALE'NİN YÜREK BURKAN HAZİN SONU
1993 DEMEK ÖLÜM DEMEKTİ
MADIMAK KATLİAMI 28 YAŞINDA
KARINIZIN İÇİNDEKİ KÜÇÜK KIZI SEVİN
BİZ ARTIK İFLAH OLMAYIZ
MAZİYE GÖMÜLEN İNCELİKLER
MENDERES İKTİDARININ SONA ERİŞİNİN 61'İNCİ YIL DÖNÜMÜ
19 MAYIS VE DEĞİŞEN GENÇLİK
FİLİSTİN'İN 73 YILDIR SÜREN DRAMI: NEKBE
49 YILDIR UNUTULMAYAN ÜÇ FİDAN
KANA BULANAN BİR MAYISLAR
SARHOŞLARIN PİRİ BEKRİ MUSTAFA NASIL EVLİYA OLDU?
OSMANLI'DA RAMAZAN KÜLTÜRÜ
KANSERİ ÖLDÜRMEYE NE DERSİNİZ?
VEFATININ 24. YILINDA BAŞBUĞ ALPARSLAN TÜRKEŞ
HELALLİK ALMADAN ÖLMEYİN
AMAÇ KIZLARI KORUMAK MI? HAYATLARINI KARARTMAK MI?
BİR LİKE UĞRUNA YA RAB NE GENÇLER REZİL OLUYOR
100 YIL ÖNCE DOĞMUŞ OLSAYDIK
LANETLE ANILAN GÜN (28 ŞUBAT)
Z KUŞAĞI UZAYDAN MI GELDİ?
14 ŞUBAT KRİZİ
İÇİYORSAK SEBEBİ VAR
SUİKAST KURBANI GAZETECİLER
BİTMEYEN KAVGA TÜRBAN
ADAM GİBİ ADAM OLMAK
TÜRKİYE'DE AŞININ TARİHÇESİ
DİYANET AÇIKLADI: MİLLİ PİYANGO BİLETİ ALMAK HARAMDIR
ŞEB-İ ARUS
HAYAT BİR SINAV
SABRIMIZ YORULDU
DUYGUSAL OLARAK IHMAL EDİLMIŞ ADAMLAR
ÖLÜM HAK MİRAS BAŞA BELA
BİZ BÖYLE GÜZELİZ KUTUPLAŞMADAN, AYRIŞMADAN
SON 100 YILDA TÜRKİYE'DE MEYDANA GELEN DEPREMLER
BU VATAN KOLAY KAZANILMADI, BU CUMHURIYET KOLAY KURULMADI
DOSTLAR SENİ UNUTMADI: 126 DOĞUM GÜNÜNDE AŞIK VEYSEL'E SAYGIYLA
GÖNLÜNÜZÜ KAPTIRIRKEN, PARANIZI KAPTIRMAYIN
BU ACI UNUTULMAZ: 10 EKİM ANKARA KATLİAMI
KIZLAR KUŞ GİBİDİR ÇOK SIKARSAN ÖLÜR, SERBEST BIRAKIRSAN KAÇAR
DELİKANLILIĞIN RACONU
160 YIL YAŞAYAN ZARO AĞA
40 YILDIR İZİ SİLİNMEYEN DARBE: 12 EYLÜL 1980
YÜZYILLARDIR SÜRE GELEN AŞURE GÜNÜ VE GELENEĞİ
TÜRKİYE'NİN EN TEHLİKELİ SERİ KATİLLERİ
TEHLİKE SAÇAN BİR İNTERNET OYUNU DAHA: MAVİ BEBEK
MEMLEKETTE CİDDİ BOYUTTA EŞ,DOST KAYIRMACILIĞI VAR
İNSANLIĞIN TİKTOK'LA İMTİHANI
İNTERNETTE ÇOCUK SATIŞI
TÜRKİYE'NİN EN KARA YILI: 1993
SU UYUR DÜŞMAN UYUMAZ
KAZIĞA OTURTAN GERÇEK DRAKULA
AYASOFYA'NIN TARİHİ
ZAMAN ZAMAN
FATMAGÜL'LERİN SUÇU YOK
DİLERİM KİMSE BABALAR GÜNÜ MEZAR TAŞINA SARILMASIN
OSMANLI'NIN ÖLÜM MELEKLERİ: CELLATLAR
NAMUS-TÖRE ADINA KATLEDİLEN KADINLAR
İĞRENÇ BİR BABA DAHA
ALLAH'A GÜVEN DUYGUSUNUN ZİRVESİ: TEVEKKÜL
Ulusal Gazeteler 1
Bizim Gazete
Alıntı Yazarlar
Anketler
TÜRKİYE'Yİ YÖNETECEK CUMHURBAŞKANI KİM OLMALI
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
35
35
0
2
11
13
2
Fenerbahçe
32
36
1
2
10
13
3
Samsunspor
29
29
3
2
9
14
4
Eyüpspor
23
21
3
5
6
14
5
Beşiktaş
22
22
3
4
6
13
6
Göztepe
21
24
4
3
6
13
7
Başakşehir
19
21
4
4
5
13
8
Rizespor
19
15
6
1
6
13
9
Sivasspor
18
18
6
3
5
14
10
Konyaspor
18
16
6
3
5
14
11
Antalyaspor
17
17
6
2
5
13
12
Gaziantep FK
15
19
6
3
4
13
13
Trabzonspor
15
18
4
6
3
13
14
Kasımpasa
15
16
4
6
3
13
15
Alanyaspor
14
12
5
5
3
13
16
Kayserispor
12
13
5
6
2
13
17
Bodrumspor
11
10
9
2
3
14
18
Hatayspor
8
12
7
5
1
13
19
A.Demirspor
2
9
11
2
0
13
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Modül 2
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.
Modül 3
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.
Haber Yazılımı