Yazı Detayı
14 Haziran 2020 - Pazar 02:00 Bu yazı 1017 kez okundu
 
OSMANLI'NIN ÖLÜM MELEKLERİ: CELLATLAR
FİLİZ’İN PENCERESİNDEN FİLİZ BAHÇIVAN
oz.turkhayathaber@gmail.com
 
 
Bir yandan idam sehpasına gidenler. Diğer yandan idam sehpasına götüren sebepler. 
Tabii bir de o sehpayı tekmeleyen cellatlar var. Hah işte o cellat arkadaşlar, geçtiğimiz gece kafama takıldı. 
Çok alakasız biliyorum ama, merak ettim işte.  Hayatları, aile yaşantıları, nasıl insanlardı, normal zamanlarında da bu kadar soğukkanlı mıydılar? Peki ya eşleri? Bu duruma alışmışlar mıydı?
Düşünsenize bir mesleğinizi. Herkes sizden uzak duruyor. Sabah gidip kafa kesip akşam eve dönüyorsunuz. Eşiniz kapıda sizi karşılıyor. Hoş geldin bey. Nasıldı işler bugün? Ne olsun hanım 3-5 kafa kesip geldim işte.  
 
Neyse! Benim saçma düşüncemi bir yana bırakalım ve gerçeğe dönelim. 
Bu yazımda lanetlenen bir mesleği, daha doğrusu 'Osmanlı'nın Lanetli Ölüm Melekleri'ni anlatacağım. 
Cellat Arapçada kamçı ile vuran, eziyet eden anlamındadır. Eski Türklerde kırbaçla dayak cezalarını uygulayan, Osmanlıda her türlü ölüm cezalarını ifâ eden şahıslar. 
Cellatlar Osmanlı'nın kudretli olduğu 16'inci yüzyılda kullanılmaya başlanmış ve devlet adamları olmak üzere idam cezasına çarptırılan her kimse ölümü cellatların elinden olurmuş. 
 
Peki kimmiş bu cellatlar ve neden cellat olmak istemişler?
İşte detaylar!
Celladın yağlı ipinin sara hastalarına iyi geldiğine inanıldığından, bazı çingenelerin sırf bu ipleri elde edebilmek için İstiklal Mahkemeleri döneminde cellatlığı kabul ettiği olurmuş.
Bostancı Ocağı'na bağlı bir ocaktan türeyen cellatlar, genellikle o dönem Hırvatlar ve Çingeneler arasından seçilirdi. 
Cellatların en önemli ortak noktası ise hem sağır hem de dilsiz olmalarıydı, cellat olacak kişilerin işe başlamadan önce dilleri kesiliyordu. 
Bundaki amaç cellatların idam ettikleri şahsın son çığlıklarını duymasını engellemek ve yaptığı işten olumsuz yönde etkilenmesini önlemekti. 
Osmanlı döneminde idam mahkûmu bir kişinin yağlı urganı, asılma anında koparsa bunu ilahi bir mesaj olarak kabul ederler, cezaya haksız yere çarptırıldığına inanılır, hatta çoğu zaman da mahkumlar affedilirdi. İdamlıkları bu yolla kurtarmak için cellatlara 'ipleri zayıflatması' için rüşvet verildiği de olurmuş. 
 
İNFAZLAR NASIL GERÇEKLEŞİRDİ?
 
 İnfazlar Topkapı Sarayının ön bahçesindeki Cellat veya Siyaset Çeşmesi önünde gerçekleştirilir, kanlı baltalar ve eller burada yıkanırdı. Kesilen başlar ibret taşları denilen alanın sağında ve solunda sergilenirdi. Sultan ve şehzadelerin ise kanı dökülmez; ip, kementle yahut yay kirişi ile boğularak öldürülürlerdi. “Şamanist Türkler kan akıtarak öldürmez” geleneği ile alakalı bir durum sanırız.

 

Osmanlı döneminde idamına hükmedilen kişi, bir bahaneyle saraya davet edilir, Arz Odası’nda huzura çıkartılırdı. Padişah iki elini şaklatıp “Bostancıbaşı” diye gürlediğindeyse davetli, bunun hayatındaki son davet olduğunu anlardı. Osmanlı’da saraya davet, bazen ölüme davet anlamına gelirdi. Sadece padişah tarafından atanan ve başka hiç kimseden emir almayan Bostancıbaşı, cellâtların âmiriydi.
Evliyâ Çelebi’nin Seyahatnamesinde “Billah hiç birinin çehresinde nur kalmamış zehir gibi âdemlerdir” diye bahseder. 
Mahkûmlar sonlarını, Bostancıbaşı’nın getirdiği kadehin renginden anlarlardı. Eğer şerbet, beyaz kadehle gelmişse affedildiğine, kırmızı kadehle gelmişse idam edileceğine işaretti. İdamdan affedilmenin karşılığı ise sürgündü.
 
İdam kararı alınan kişi önce Topkapı Sarayı’nın ana giriş kapısı olan Bâb-ı Hümâyun ile sarayın ikinci kapısı olan Bâb’üs Selâm arasında bulunan Cellat Çeşmesi’nin önüne getirilir, burada celladın kılıç darbesiyle infaz gerçekleştirilirdi. Cellatlar kanlı palalarını, satırlarını, meydandaki bu çeşmede yıkarlardı. Siyasi mahkumların infazı da burada yapıldığından bu çeşmeye Siyaset Çeşmesi, cellâtlara ise Meydân-ı Siyâset Ustası denilirdi.
 
İnfazı gerçekleştirilen vatan hainlerinin kelleleri halkın ibret alması amacıyla, Cellat Çeşmesi’nin karşısında bulunan Seng-i İbret (İbret Taşı) ile Bâb-ı Hümâyun’un nişlerine asılır ve üç gün süreyle burada teşhir edilirdi. 
 
Sıradan mahkûmların cezalarını diğer cellâtlar yerine getirirken, devlet adamlarının ve mühim şahsiyetlerin infazını cellatbaşı gerçekleştirirdi.
Yeniçerilerin kellesi cellat satırıyla vurulurken, kanı kutsal sayılan hanedan mensupları boğularak infaz edilirdi. Bu yüzden Osmanlı şehzadelerinde genellikle yay kirişi kullanılırdı.
 
Cellâtlar, Müslümanların kesik başlarını cesedi sırt üstü yatırarak koltuğunun altına, Müslüman olmayanlarınkini ise yüzükoyun yatırarak kıçlarının üzerine koyarlardı. Bu yüzden devletin üst düzey Müslüman görevlileri arasında, “Kelle koltukta geziyoruz” ifadesi çok kullanılırdı.
 
İdam edilen kişi İstanbul dışındaysa, kesilen başı bozulmasın diye bal dolu bir torbaya koyulur, sultanın huzuruna öyle getirilirdi. Bir tepsiye koyulan kesik baş, “Emr-i ferman yerini bulmuştur Hünkârım” denilerek padişaha gösterilir ardından da ibret taşına koyulup üç gün teşhir edilirdi. Beden ise öldürüldüğü yere gömülürdü. Bu sebeple, başı başka yerde, bedeni başka yerde gömülü iki mezarı olan devlet adamları, sadrazamlar çoktur. Bunlardan en meşhuru Viyana kuşatmasındaki başarısızlığı sebebiyle başı kesilen Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’dır.
 
İdam edilen kişinin üzerindeki kıymetli eşyalar, para ve giyecekleri cellâdın malı sayılırdı. Cesedini ise cellat ister atar, isterse ölünün yakınlarına satardı. İdam edilenlerin üzerinden çıkan eşyalar senede bir veya iki defa yapılan cellat mezatında satılır, geliri cellâtlar arasında paylaşılırdı.
 
Osmanlı tarihindeki en meşhur ve en korkunç cellatlardan biri Kara Ali’ydi. Sultan İbrahim’in de cellâdı olan Kara Ali, padişah cellâdı olarak tarihe geçti. İri yarı bir adam olan Kara Ali, yaz kış çıplak dolaşır, sağ omzunda çapraz takılmış yalın bir kılıç taşırdı. Kuşağından kement ve çeşitli işkence aletleri sarkar, bu görünümü ile etrafa dehşet saçardı.
 
Osmanlı döneminde cellatlar sadece yaşadıkları dönem değil, öldükten sonra bile ahali tarafından dışlanıp ve ebedi istirahatgahları dahi diğerlerinden ayrı tutulmuş. Osmanlı'da halk, İslam dininin adam öldürmeyi yasaklaması, can alan bu kişilere toplum tarafından hoş bakılmaması nedeniyle, bir çok insani duygu ve özelliklerden yoksun olan, acıma, merhamet, sevgi hisleri bulunmayan cellatları mezarlıklarına almamış, kendi aralarına gömülmelerini benimsememişti. 
Dikdörtgen taşlarından tanınabilecek Dünya'nın tek cellat mezarlığı, İstanbul Eyüp'teki Pierre Loti kahvesinin çevresinde bulunmakta. Mezarlarında hiçbir yazı bulunmaması ise anlaşılır bir durum. Bu, geride kalanların mezarları tahrip ederek alakasız aile yakınlarına kötülük etmemesi için alınan bir önlem olsa gerek. 
 
Etiketler: , , , , , , OSMANLI'NIN, ÖLÜM, MELEKLERİ:, CELLATLAR,
Yorumlar
Diğer Yazılar
HER YER KOLPA MÜSLÜMAN DOLU
RAMAZAN AYI GÖSTERİŞ AYI
TUTKUNUN RENGİ KIRMIZI
SEÇİM ÇALIŞMASI YAPAN ADAYLARA TAVSİYELER
DİLBERİ PAVYONDA ÇALIŞTIRIP EVSİZ BIRAKAN DÜZEN EMEKLİYE NE YAPTIRMAZ
DURUŞUMUZ NET DEĞİL
GÖRDÜK YİNE HANYA'YI,KONYA'YI
The Economist'in 2024 Kehanetleri
KANDIRILMAK İSTERSEN KANDIRILIRSIN
FENOMENLİK DEĞİL ADETA SOYTARILIK
ALLAH'IM BİZİ VATANIMIZDAN AYIRMASIN
KONU ARAPLAR DEĞİL KONU VİCDAN VE İNSANLIK
BATI TEK YÜREK OLDU VE GAZZE'Yİ HEDEF ALDI.
KÜRESELCİLERİN CİNSİYETSİZ TOPLUM PROJESİ
SABREDEN FAKİR EMEKLİ, ZENGİN'DEN 500 YIL ÖNCE CENNETE GİRECEKMİŞ
PARAN YOKSA KAYIT DA YOK
BU OLAY KOLAY KAPANACAK GİBİ GÖRÜNMÜYOR
YÜZYILLARDIR SÜRE GELEN AŞURE GÜNÜ VE GELENEĞİ
BAŞIBOŞ KÖPEKLER NEDEN DURDURULAMIYOR?
SİGARA TİRYAKİLERİ BURADAMI
SEÇİM BİTTİ HADİ ARTIK EVLİ EVİNE KÖYLÜ KÖYÜNE
SEÇİMDEN SONRA YİNE YÜZYÜZE BAKACAĞIZ
RAKİBİNDEN KORKAN AKREP KENDİNİ SOKARAK İNTİHAR EDER
SEÇİLECEK MİLLETVEKİLLERİNDEN HALKIN BEKLENTİSİ
DAR BOĞAZDA OLANLARIN YOLU TEFECİLERİN SOKAĞINA DÜŞÜYOR
RAMAZAN AYINI LAYIKIYLA NASIL YAŞARIZ?
BU SENE İFTAR PAKETLERİ AFET BÖLGESİNE GİTSİN
HAYAT IKI NEFES ARASINDA
JAPONLARDA SUÇLUYSAN HARİKİRİ BİZDE İSE HALA KAKARA KİKİRİ
NE OLURSA OLSUN DERS ALINMIYOR
ZAMAN KARDEŞLİK KÖPRÜSÜ KURMA ZAMANI
ÖLDÜRDÜĞÜNÜZ MASUMLARIN KANLARINDA BOĞULUN
ÜLKEMİZDE DÜNDEN BUGÜNE YAŞANMIŞ MADEN FACİALARI
DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ
SAÇIMIZI KESMEK BİLE YOLUMUZDAKİ ÇAKILLARI TEMİZLEMEYE YETMEZ
BU ARALAR DELİRESİM VAR
TROLLER PARTİLERİNE ZARAR VERİYOR
SİLAH GÜÇSÜZÜN NAMUSUDUR
SİYASET AKLA ZARAR BİR EYLEM
ALEVİLER NEDEN VE KİMLER TARAFINDAN SEVİLMEZ?
EVLENECEK OLAN GENÇLER SINAVA TABİ TUTULSUN
TOK AÇIN HALİNDEN HİÇ ANLAMAYACAK
FİYATLAR EL YAKIYOR, VATANDAŞ GEÇİNEMİYORUM DİYOR
ÇOK GARİP KİMSE ALLAH'TAN KORKMUYOR
BESLE KARGAYI OYSUN GÖZÜNÜ
NAZIM HİKMET'İN CEZAEVİ GÜNLERİ
KOCAMAN AİLE KAVRAMI YOK OLDU
TELEFONU KAPATSAN BİLE FATURADAN KURTULAMIYORSUN
AKDAMAR ADASININ DİĞER BİR ADININ TECAVÜZ ADASI OLDUĞUNU BİLİYOR MUYDUNUZ?
KALPTEN EDİLEN ŞÜKÜR SİZE HUZUR VERİR
NEREDE O ESKİ RAMAZANLAR DEMEMEK İÇİN
ESKİLER TASARRUF YAPMANIN YOLLARINI İYİ BİLİRDİ, PEKİ YA BİZ?
ALLAH, BU MİLLETE BİR DAHA İSTİKLAL MARŞI YAZDIRMASIN
TRAFİĞE ÇIKMAK, AZRAİL'LE MASAYA OTURMAKLA EŞ DEĞERDE
TIP TARİHİNDEKİ EN KORKUNÇ İHMAL: THALİDOMİDE FACİASI
SEVDİĞİM ADAM EVLİ
HER HAYIRDA BİR ŞER, HER ŞERDE BİR HAYIR VARDIR
UĞUR MUMCU'YU SAYGIYLA ANIYORUZ
MUHYİDDİN İBNÜ-L ARABİ'NİN 2022 KEHANETLERİ
ALLAH'A GÜVEN DUYGUSUNUN ZİRVESİ: TEVEKKÜL
KAPANMAYAN YARA, MARAŞ KATLİAMI
RAHİBE TERASA, AZİZE Mİ, ŞEYTAN MI?
600 ERKEĞİ ZEHRİ İLE ÖLDÜREN KADIN,
CEP YAKAN DOĞALGAZ FATURALARI NASIL DÜŞER?
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü RAHMET VE MİNNETLE ANIYORUM
CUMHURİYET KURULURKEN HEDEF NEYDİ?
MEKTEP CEHALETİ ALIR MERKEPLİK BAKİ KALIR
OKULLARDA KAYNAK KİTAP DAYATMASI VELİLERİ ZORLUYOR
KANLI BİR CUMARTESİ: GAR KATLİAMI
1 EKİM DÜNYA YAŞLILAR GÜNÜ
ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİ ARASINDAKİ DUVAR SINIF ANNELERİ
İNSANLAR HAKKINDA HÜKÜM VERMEDE USTAYIZ
12 EYLÜL DARBESİ
DÜNYADA SİYASET AHLAKI
30 AĞUSTOS ZAFER DESTANI'NIN YAZILDIĞI GÜNDÜR
DÜNYADA MEKâN AHİRETTE ALLAH AFFEDER
HELP TURKEY ETİKETİNİN PERDE ARKASI
OCAĞIMIZA ÇAM AĞACI DİKTİLER
AFİFE JALE'NİN YÜREK BURKAN HAZİN SONU
1993 DEMEK ÖLÜM DEMEKTİ
MADIMAK KATLİAMI 28 YAŞINDA
KARINIZIN İÇİNDEKİ KÜÇÜK KIZI SEVİN
BİZ ARTIK İFLAH OLMAYIZ
MAZİYE GÖMÜLEN İNCELİKLER
MENDERES İKTİDARININ SONA ERİŞİNİN 61'İNCİ YIL DÖNÜMÜ
19 MAYIS VE DEĞİŞEN GENÇLİK
FİLİSTİN'İN 73 YILDIR SÜREN DRAMI: NEKBE
49 YILDIR UNUTULMAYAN ÜÇ FİDAN
KANA BULANAN BİR MAYISLAR
SARHOŞLARIN PİRİ BEKRİ MUSTAFA NASIL EVLİYA OLDU?
OSMANLI'DA RAMAZAN KÜLTÜRÜ
KANSERİ ÖLDÜRMEYE NE DERSİNİZ?
VEFATININ 24. YILINDA BAŞBUĞ ALPARSLAN TÜRKEŞ
HELALLİK ALMADAN ÖLMEYİN
AMAÇ KIZLARI KORUMAK MI? HAYATLARINI KARARTMAK MI?
BİR LİKE UĞRUNA YA RAB NE GENÇLER REZİL OLUYOR
100 YIL ÖNCE DOĞMUŞ OLSAYDIK
LANETLE ANILAN GÜN (28 ŞUBAT)
Z KUŞAĞI UZAYDAN MI GELDİ?
14 ŞUBAT KRİZİ
İÇİYORSAK SEBEBİ VAR
SUİKAST KURBANI GAZETECİLER
BİTMEYEN KAVGA TÜRBAN
ADAM GİBİ ADAM OLMAK
TÜRKİYE'DE AŞININ TARİHÇESİ
DİYANET AÇIKLADI: MİLLİ PİYANGO BİLETİ ALMAK HARAMDIR
ŞEB-İ ARUS
HAYAT BİR SINAV
SABRIMIZ YORULDU
DUYGUSAL OLARAK IHMAL EDİLMIŞ ADAMLAR
ÖLÜM HAK MİRAS BAŞA BELA
BİZ BÖYLE GÜZELİZ KUTUPLAŞMADAN, AYRIŞMADAN
SON 100 YILDA TÜRKİYE'DE MEYDANA GELEN DEPREMLER
BU VATAN KOLAY KAZANILMADI, BU CUMHURIYET KOLAY KURULMADI
DOSTLAR SENİ UNUTMADI: 126 DOĞUM GÜNÜNDE AŞIK VEYSEL'E SAYGIYLA
GÖNLÜNÜZÜ KAPTIRIRKEN, PARANIZI KAPTIRMAYIN
BU ACI UNUTULMAZ: 10 EKİM ANKARA KATLİAMI
KIZLAR KUŞ GİBİDİR ÇOK SIKARSAN ÖLÜR, SERBEST BIRAKIRSAN KAÇAR
DELİKANLILIĞIN RACONU
160 YIL YAŞAYAN ZARO AĞA
40 YILDIR İZİ SİLİNMEYEN DARBE: 12 EYLÜL 1980
YÜZYILLARDIR SÜRE GELEN AŞURE GÜNÜ VE GELENEĞİ
TÜRKİYE'NİN EN TEHLİKELİ SERİ KATİLLERİ
TEHLİKE SAÇAN BİR İNTERNET OYUNU DAHA: MAVİ BEBEK
MEMLEKETTE CİDDİ BOYUTTA EŞ,DOST KAYIRMACILIĞI VAR
İNSANLIĞIN TİKTOK'LA İMTİHANI
İNTERNETTE ÇOCUK SATIŞI
TÜRKİYE'NİN EN KARA YILI: 1993
SU UYUR DÜŞMAN UYUMAZ
KAZIĞA OTURTAN GERÇEK DRAKULA
AYASOFYA'NIN TARİHİ
ZAMAN ZAMAN
FATMAGÜL'LERİN SUÇU YOK
DİLERİM KİMSE BABALAR GÜNÜ MEZAR TAŞINA SARILMASIN
NAMUS-TÖRE ADINA KATLEDİLEN KADINLAR
İĞRENÇ BİR BABA DAHA
ALLAH'A GÜVEN DUYGUSUNUN ZİRVESİ: TEVEKKÜL
Ulusal Gazeteler 1
Bizim Gazete
Alıntı Yazarlar
Anketler
TÜRKİYE'Yİ YÖNETECEK CUMHURBAŞKANI KİM OLMALI
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
87
73
1
3
28
32
2
Fenerbahçe
85
85
1
4
27
32
3
Trabzonspor
52
54
12
4
16
32
4
Rizespor
48
43
12
6
14
32
5
Beşiktaş
48
42
12
6
14
32
6
Kasımpasa
46
55
12
7
13
32
7
Başakşehir
46
42
12
7
13
32
8
Sivasspor
44
38
10
11
11
32
9
Alanyaspor
42
41
10
12
10
32
10
Antalyaspor
42
36
10
12
10
32
11
A.Demirspor
40
48
10
13
9
32
12
Samsunspor
38
36
14
8
10
32
13
Ankaragücü
37
40
11
13
8
32
14
Kayserispor
37
36
12
10
10
32
15
Konyaspor
36
34
12
12
8
32
16
Hatayspor
33
36
13
12
7
32
17
Gaziantep FK
31
35
17
7
8
32
18
Pendikspor
30
36
16
9
7
32
19
Karagümrük
30
35
16
9
7
32
20
İstanbulspor
16
25
21
7
4
32
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Modül 2
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.
Modül 3
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.
Haber Yazılımı