|
|||
OSMANLI'DA RAMAZAN KÜLTÜRÜ | |||
FİLİZ’İN PENCERESİNDEN FİLİZ BAHÇIVAN | |||
oz.turkhayathaber@gmail.com | |||
Evlerde hazırlıklar yapıldı, güllaç yaprakları market raflarında, sıcacık pideler fırınların tezgahlarında
yerini aldı, on bir ayın sultanı geldi çattı. Ancak ne yazık ki, tüm dünya yı ve tabii ülkemizi de etkisi altına
alan COVID 19 geçtiğimiz Ramazan da olduğu gibi bu yıl da Ramazan ayını buruk bir şekilde karşılamak
zorunda kaldık. Toplu iftarların, aile buluşmalarının olmadığı bir Ramazan.
Neyse buna da şükür deyip, gelelim yazımızın konusuna.
Bugün sizlere eski ramazanlardan söz etmek istiyorum. Okudukça zamanımızla çok farklı olduğunu
göreceksiniz. Ben çok sevdim. Sizin de hoşunuza gideceğine eminim.
Öyle çok samimi buldum ki. Bir kere çok insancıl, daha duygusal ve daha güzel. Gösterişten uzak, yalın
ve sade.
Osmanlı Ramazan ayını diğer Müslüman ülkelerden farklı yaşamış, kendine has bir hayat tarzı haline
getirmiştir. Bu özel ayın ihtişamını en muazzam şekilde başta İstanbul olmak üzere Anadolu'nun her kesimi
mübarek Ramazan ayını olması gerektiği gibi yaşamıştır. Gelenek haline getirdiği dini ve sosyal merasimleri
toplumun Ramazan ayına has kültürünü oluşturmuştur.
Ramazan ayı boyunca toplumsal hayatın ritmi hızlanır, bayramda da aynı canlılık devam etmiştir.
Kardeşlik, yardımlaşma, misafirperverlik, dayanışma, yoksulları doyurma, fakiri incitmeden sevindirme Ramazan'ın en güzel yönüydü. İşte Osmanlı da Ramazan gelenekleri:
-- Ramazan ayını kadılar belirlerdi.
Osmanlı döneminde Ramazan ayının ne zaman geleceği önceden belli olmazdı. Bu görev ise kadılara
düşüyordu. Ramazan ayının gelmesi, ayın doğuşuna bağlıydı. Kadılar ayın doğuşunu takip ediyor ve
yüksek tepelere çıkarak Ramazan ayının gelişini haber veriyordu. Böylelikle Ramazan ayı'nın başlangıcı
belli oluyordu.
--- ZİMEM DEFTERİ
Ramazan ayında varlıklı zengin kimseler esnaf dükkanlarına girerek Zimem namı diğer veresiye defterini
isterlerdi. Defterin baştan, sondan ve ortadan rastgele sayfalarını açar ve "Silin borçlarını, Allah kabul etsin"
diyerek sevap işlerlerdi. Ne borç sahibi ne de kimin kapattığı belli olmazdı.
Böylece iyilik gizli kalmış olurdu.
--HUZUR DERSLERİ
Ramazan'ın ilk 10 veya 8.gününde yapılan bu dersler şeyhülislam tarafından ulemadan belli sayıda
seçilerek günlere paylaştırılır ve en liyakatli alimin bir ayeti tefsir etmesiyle gerçekleştirilirdi. Bu olay
gerçekleştirilirken padişah bile olsa cemaat ile birlikte diz çökerek derslere katılırdı.
--YAZ TATİLLERİ
Osmanlı döneminde 3 aylık yaz tatilleri İslam dininde mübarek sayılan 3 aylara göre ayarlanırdı.
Bu tatillerde seçilmiş medrese talebeleri hem kendi bilgilerini pekiştirmek, hem de dini konularda halkı
aydınlatmak için devletin farklı bölgelerine giderlerdi. Osmanlı'da bu olaya cerre çıkmak denilirdi.
-- NARH DEFTERİ
Osmanlı'da Ramazan ayının yaklaşmasından dolayı gerek ekmek, gerekse eşya fiyatlarının inip
çıkmaması konusunda devlet tarafından sabit fiyatlar belirleniyordu. Bu fiyatların da kayda geçtiği deftere
Narh defteri deniliyordu. Özellikle bu defterdeki fiyatlar fakir aileler düşünülerek "düşük" tutuluyordu.
-- DİŞ KİRASI
Osmanlı döneminde zengin köşk veya konaklara davet edilen misafirlerin yanında fakir halk içinde
sofralar hazırlanır ve de tanrı misafiri denilen davetsiz misafirler geri çevrilmeden yemeklere buyur edilirdi.
Fakir kişilere konak sahibinin cömertliğine göre altın veya gümüş akçeler kadife keseler içinde hediye
edilirdi. Buna diş kirası denilirdi. Bunun amacı ise konak sahibinin fakir kişinin duasını alarak sevap kazanmaktı.
TEMBİHNAMELER YAYINLANIRDI
Osmanlı döneminde Ramazan ayına Müslümanlar gibi gayrimüslimler de değer verirdi. Ramazan ayının
gelmesiyle birlikte Osmanlı Devleti, halkının mübarek ay içinde nasıl davranması gerektiğini belirten bir
tembihname yayınlanırdı.
Tembihnamelerde: Müslümanların beş vakit namazı camide cemaatle birlikte kılması mazereti olmayan
tüm Müslümanların oruç tutmaları gerektiği belirtilerdi. Gayri Müslimlerin gündüzleri açık alanlarda yemek
yememeleri, su sigara içmeleri tembihane doğrultusunda yasaklanırdı.
VAZGEÇİLMEZ RAMAZAN EĞLENCELERİ
Ramazan ayı genel olarak resmi bir festival gibi geçiyordu. İnsan gece yaşarken, gündüzleri dinleniyordu.
Sahur vaktine kadar Karagöz, meddah, ortaoyunu gibi programlar yapılıyor, yetenekli insanlar hünerlerini
sergiliyordu. Sahura doğru ortaya çıkan davul ve mani geleneği Ramazan boyunca devam ediyordu.
ÇOCUKLARDA ORUÇ
İlk defa oruç tutacak çocuklara hediyeler verilirdi. Tam gün oruç tutamayacak çocuklara öğle vakti oruçları açtırılır ve buna "Tekne Orucu" denilirdi. Rahmet ve umut ayı Ramazanımız, en aciz günlerimizde bütün ümmetimize, bütün insanlığa umut olsun,
umut aşılasın. Hepimize Rahmet Olsun.
Hayırlı Ramazanlar diliyorum. |
|||
Etiketler: OSMANLI'DA, RAMAZAN, KÜLTÜRÜ, , |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.