Hani anlatılır gencin birine kız istemeye gitmişler, kahveler içildikten sonra oğlanın babası hemen söze başlayıp ‘Allahın emri Peygamberin kavliyle kızınızı oğlumuza istiyoruz’ deyince kızın babası ‘Hayırlıysa olur da oğlumuz kızımıza nasıl bakacak mesleği nedir ne iş yapıyor’ deyince oğlanın babası birden ne diyeceğini şaşırmış çünkü oğlanın ne bir mesleği ne de bir işi varmış bakmış bu yüzden kızı vermeyecekler hemen söze girip gerçi oğlumuzun bir mesleği ve geliri yok ama inşallah yakında olur çünkü eniştesi mühendis" demiş.

Şimdi yaşanmış bu olayı niye anlattım dersiniz. Biliyorsunuz son günlerde altılı masayla ilgili yaşananları hep birlikte ibretle izliyoruz. Tabii ki masanın başrolünde hep Sayın Meral Akşener vardı. Önce masaya oturdu ardından Kılıçdaroğlu ile kazanamayız benim kazanacak adayım ya Ekrem İmamoğlu yada Mansur Yavaş'tır dedi fakat masada bunlardan biri aday gösterilmeyince o masanın artık milleti temsil etmediğini söyleyerek, zehir zemberek ve ağıza alınmayacak sözler sarf edip tekrar masadan kalktı. Şimdi ben Meral hanıma sormak isterim siz bir partinin genel başkanısınız.

Madem Kılıçdaroğlu ile kazanamayız diyeceğinize bu Cumhurbaşkanlığını ancak benimle kazanırız deyip bence Cumhurbaşkanı adayı olmak tam size yakışırdı ama siz aday olmadınız.

Anladığım kadarıyla sizler artık öyle bir makam olmamasına rağmen anca benden Başbakan olur çünkü ben Cumhurbaşkanlığı sorumluluğunun altından kalkamam düşüncesiyle sanırım bu iki belediye başkanını öne sürdünüz. Üstüne üstlük bu iki belediye başkanı da CHP’den yani başka bir partiden aday olup kazanmışlar. Bakın bu olay yukarıda anlattığım tam kız isteme meselesinde yaşanan olay gibi. Meral hanım benden Cumhurbaşkanı olmaz ama bu iki belediye başkanından olur diyor. Tamam diyor demesine de o söyledikleri masada kabul görmemesine rağmen, üstüne üstlük o masada oturan diğer parti başkanlarına karşı ağıza alınmayacak sözler söylemesine rağmen iki gün sonra aynı masaya geri dönmesinin izahını kendisi yapmaya gayret ediyor ama ne o açıklamadaki yüz ifadesi nede vücut dili arka planda bazı şeylerin olduğunu çok belli ediyor sanırım. Çünkü neden böyle söylüyorum.

Masanın toplanmasından bir iki gün evvel, Eski Bakanlardan Yaşar Okuyan Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ederek, kendisine Meral Akşener’le ilgili bazı belge ve dosyalar sunduğu basına ve sosyal medyaya düşmüş hepimiz şaşkın bakışlarla izlemiştik.

Şimdi işin daha garibi Meral Akşener için Kılıçdaroğlu’nun kürsüden bazen ülkücü damarı tutar demiş, ama o iddialar sonrası ağzını bıçak açmamıştır. Ama Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan bırakın Türkiye’yi ve sizleri tüm dünya emperyalistlerine karşı haykırıp Topunuz gelin ama yine başaramayacaksınız dedi. 

Kimin daha fazla ülkücü damarı var?

ne dersiniz...

Sayın Meral hanım bakın benden söylemesi bunlar bu konuda çok mahirler, çünkü genel başkanlarını bile gizli kameralarla makamından indirmişken, Sana neler yapmazlar. Bak şimdi sen İyi parti olarak bu masaya HDP gelemez diyorsun ya hiç merak etme yakında HDP’yi o masaya getirmek için birileri yine senin hakkında elimde bazı bilgi ve belgeler var diye çıkar ortaya . Hadi size şunu da sorayım HDP ile Bakanlık ve Milletvekilliği pazarlığı yapılıyor diyelim ne yapacaksınız yani o masadan bir daha kalkabilecek misiniz?

Tabiki de hayır.

Çünkü altına imza attığınız 12 maddelik protokolde bu masada HDP ile hiçbir şartta pazarlık yapılamaz diye bir madde var mı? 

E o zaman önünüze gelirse itiraz hakkınızda yok demek ki.

Bence bundan sonra hiç boşuna uğraşmayın sizler bundan sonra HDP ile beraber olmayı göze aldınız demektir. Sanırım şunu da hatırlatmakta fayda var bu saatten sonra Kılıçdaroğlu ne yaparsa razı olacaksınız başka yolu yok gibi. 

Son söz olarak şunu söylemek istiyorum:

Sizler; bu altılı masayı millete hizmet için değil, sadece Tayyip Erdoğan düşmanlığı üzerine kurdunuz. Sırf bu neden için bile  millet size bu ülkede iktidar şansını vermeyecektir.

         Kalın sağlıcakla..