Haber Detayı
25 Kasım 2024 - Pazartesi 09:29 Bu haber 14 kez okundu
 
Yapıcıoğlu: Kayyum da doğru bir yöntem değil, yargılanan birilerini ısrarla aday yapmak da
Zekeriya Yapıcıoğlu katıldığı canlı yayında belediyelere kayyum atanmasına ilişkin dikkat çeken ifadeler kullandı. Kayyum atamanın doğru bir yöntem olmadığını belirten Yapıcıoğlu "Bize göre doğru olan yöntem; kayyum yerine Belediye Meclisi'nin kendi arasından birisini başkan vekili olarak seçmesidir. Yargılanan birilerini ısrarla aday yapmak da ayrıca üzerinde konuşulması ve tartışılması gereken bir şey" dedi.
Siyaset Haberi


Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Konya'ya giden HÜDA PAR Genel Başkanı

Zekeriya Yapıcıoğlu, TV 42'nin canlı yayın konuğu olarak gündeme dair önemli

değerlendirmelerde bulundu. Ülkede ki birçok gündem maddesini değerlendiren

Yapıcıoğlu, kayyum uygulamaları ve yeni doğan çetesi ile ilgili önemli

açıklamalarda bulundu.

"BİZE GÖRE DOĞRU YÖNTEM BELEDİYE MECLİSİNİN BİRİNİ VEKİL OLARAK SEÇMESİDİR"

Yapıcıoğlu kayyum uygulamasıyla ilgili, "Şu anda kanunda şöyle bir şey var; eğer

bir Belediye Başkanı görevden el çektirilirse ve bu el çektirme nedeni terörle

bağlantılıysa bu il belediyelerine İçişleri Bakanlığı tarafından, ilçe belediyelerine de

Valiler tarafından görevlendirme yapılacağı kanuni düzenleme olarak geçti. Daha

önceki durum ise şuydu; Belediye Başkanı görevden el çektirirse ya da görevden

ayrılırsa Belediye Meclisi kendi arasından birisini başkan vekili olarak seçer. Bize göre

doğru olan yöntem buydu. Fakat hükümetin şöyle bir savunması, şöyle bir açıklaması

var; 'Eğer Belediye Meclisi'nden birisi oraya seçilirse yine aynı sistem devam edecek.

Niçin biz bunları görevden uzaklaştırıyoruz. İşte teröre kaynak aktarıyorlar.' Fakat

şunu da görmek gerekiyor, bu kişilerle ilgili yapılan soruşturmaların hiçbir tanesi terör

örgütüne kaynak aktarmaktan dolayı değil.Farklı bazı gerekçelerle, terör örgütü üyesi

olmakla suçlanıyor ya da terör örgütünün propagandasını yapmakla suçlanıyor.

Tamam, bu kanundaki tarife uygun. Bunlar görevden el çektirince İçişleri Bakanlığının

devreye girip oraya görevlendirme yapması kanuna uygun ama biz diyoruz ki madem

o kişiler seçimle o makama geliyorlar ama o makamın gereği olmayan bazı şeyler

yaptıkları iddia ediliyor, yargılanıyor ve belki de mahkum oluyorlar. Öyleyse yine o

belediyenin seçilmiş bir meclisi var. Onlar kendi aralarından birisini seçebilir. İlla

Ankara'dan bir görevlendirme yapmak gerekmiyor. Bize göre doğru olan budur." dedi.

"YARGILANAN BİRİLERİNİ ISRARLA ADAY YAPMAK DA YANLIŞ"

Kayyum görevlendirmesi yapılınca seçilmiş olan belediye meclis üyelerinin de fiilen

işlevsiz kaldığını belirten Yapıcıoğlu, kayyum uygulamasını ve hakkında yargılama

kararı olanlarında aday gösterilmesini doğru bulmadıklarını belirterek şunları kaydetti;

"Kayyum uygulamasıyla sadece Belediye Başkanı görevden el çektirilmiş olmuyor.

Bütün bir Belediye Meclis Üyesi, farklı farklı partilerden oraya seçilen kişiler de aynı

zamanda belediye meclis üyeliğini fiilen yapamaz duruma geliyorlar. Oturup bunu

yeniden Meclis'te konuşmak, tartışmak lazım. Bir de işin tartışılan taraflarından bir

tanesi de şu, niçin bu kişiler seçime girdiği zaman bunların adaylığına bir şey

demediniz de Belediye Başkanı seçildikten sonra bunları görevden alıyorsunuz?

Şimdi bu kişilerle ilgili, en azından önemli bir kısmıyla ilgili soruşturmaların

seçimlerden önce başladığı, hatta davaların seçimlerden önce açıldığı anlaşılıyor.

Öteki taraf da bu sefer şunu soruyor, hakkında bu dava yürürken siz niye bunu

aday yaptınız? Peki, adaylığı niye kabul ettiniz? Kanun açık, eğer birisi yargılanırken

siz bunun adaylığına da engel olursanız o zaman kesin olarak seçme ve seçilme

özgürlüğüne de bir engel koymuş olursunuz.

En temel prensiplerden birisi şudur; hiç kimseye suçluluğu hükmen bir mahkeme

kararıyla sabit oluncaya kadar suçlu muamelesi yapılamaz. Yani birisi yargılanıyor

diye onun illa mahkum olacağı sonucunu çıkarmak mümkün değil. Belki beraat

edecek. Dolayısıyla beraat etmesi de mahkum olması kadar ihtimal dahilinde olan

birisine 'sen yargılıyorsun o yüzden aday olamazsın' demek doğru değil. O belki

bugünkü uygulamadan daha da yanlış bir uygulama olur. Yargılanan ve ceza alma

ihtimali olan birilerini ısrarla aday yapmak da ayrıca üzerinde konuşulması ve

tartışılması gereken bir şey. Elbette o kişinin aday olmaya hakkı vardır ama eğer

gerginlik istenmiyorsa, bu konuda belki hakkında yargılama olmayan birilerini aday

göstermek daha doğru bir yol ve yöntem olabilir. Tabii o partilerin yerine geçerek

onlar adına karar alacak pozisyonda değiliz. Bu onların tercihi ama olan şey şu sonuç

itibariyle bu bir gerginlik doğuruyor. Bizim gerginlikten, şiddette kaçınmamız gerekir.

Sorunlarımızı oturup konuşarak halletmemiz gerekir."

"PARA KAZANMA HIRSIYLA YANLIŞ YOLLARA SAPMAK KÖTÜNÜN

KÖTÜSÜDÜR"

'Bebek Katilleri Çetesi' ile ilgili "Nereden bakarsanız bakın bu, insanı insanlığından

utandıracak bir şey." ifadelerini kullanarak doktor ya da sağlık çalışanlarının kamuoyuna

yansıyan insanlık dışı suçlarını hatırlatan Yapıcıoğlu, "Birilerinin insan sağlığıyla

oynayarak para kazanmaya çalışması yani insanı sağlığına kavuşturmayı sadece

bir ticari faaliyet olarak görmek kötü ama insan sağlığını bozacak hatta bazılarının

ölümüne neden olabilecek nitelikte para kazanma hırsıyla yanlış yollara sapmak

kötünün kötüsüdür. Duruşmanın ilk günü ben de gittim duruşmayı takip etmeye

çalıştım. Çok daha vahim iddialar var. Acaba işin içinde başka şeyler var mı?

Mesela o bebeklerin üzerinde tıbbi deneyler yapılmış mıdır, bilemiyoruz. Bu usulsüz

işlemlerden dolayı ölen yavrularımızın sayısı daha fazla mıdır ya da sadece bebek

değil yetişkinler üzerinde de nasıl bazı kötü muameleler yapılmış? Onları bilmiyoruz.

" dedi.

"ALLAH KORKUSUNU KALPLERE YERLEŞTİRMEMİZ GEREKİR"

Son dönemde istismar ve şiddete uğrayıp katledilen çocuk ve bebekleri hatırlatan

Yapıcıoğlu, "Bu yavruları katletmeye götürecek olan sosyolojik ortam neydi?"

sorusunu soran Yapıcıoğlu, konuşmasının devamında şunları kaydetti; "Bütün

insanlar vicdansızlaşırsa herkesin başına bir polis dikemezsiniz ki! O polis de bu

toplumun içerisinde yetişiyor. Eğer o da vicdansız bir şekilde yetişmişse onun başına

kimi dikeceksiniz. İşte Sayın Hulusi Akar eğitimle ilgili 'çocuklarımıza Allah korkusunu

vermemiz gerekir. Allah korkusunu kalplere yerleştirmemiz gerekir' deyince kıyamette

koptu. Buyurun işte Allah'tan Korkmayan insanların yaptıklarına bakın. Yani Allah'tan

korkmayan bir insanın başına polisi dikseniz bile o polis nöbet değişiminde ya da

başka bir yere gittiğinde ya da kimse onu görmediği bir yerde işte böyle vahşetler

işleyebiliyor. İşin diğer tarafı mesela diyelim ki herhangi bir şekilde tacize uğrayan

ya da kaybolan ya da öldürülen çocuklar, yolda yürürken bir caminin kapısından

ya da bir Kur'an kursunun önünden geçmiş olurlarsa birileri sanki onun ölümünün

sebebi o Kur'an kursunun önünden geçmesiymiş gibi İslam'a ve onun değerlerine,

onun kurumlarına saldırmayı bir vazife biliyorlar. Ama öte taraftan uyuşturucu

müptelası ya da elinde kadehleri tokuştururken Sıla bebeğin annesi ve zina yaptığı

erkeğin ellerindeki içki kadehleri görülmedi. Öte taraftan İzmir'de 5 tane çocuğumuz,

anneleri uyuşturucu müptelası, baba başka bir suçtan dolayı cezaevinde."

"İNSANLAR HEP SONUÇLAR ÜZERİNDEN, İŞİ MAGAZİNLEŞTİREREK

KONUŞUYOR"

Toplumsal olayların sebeplerinin konuşulmadığını ifade eden Yapıcıoğlu, "Aileler

paramparça olmuş. Uyuşturucu almış başını gitmiş 11-12 yaşında çocuklar

uyuşturucuyla tanışmaya başlamış ve sürekli kullanımı artıyor. Şu anda cezaevinde

uyuşturucudan dolayı yatan insanların sayısı 20 sene önce cezaevindeki bütün

tutuklu ve hükümlerin sayısından çok daha fazla. Buna rağmen uyuşturucunun önü

alınamıyor. Bunları konuşmuyoruz. İnsanlar hep sonuçlar üzerinden, işi

magazinleştirerek konuşuyor. Eğer varsa yolun üzerinde bir cami ya da Kur'an

kursu ya da ailede bir tane imam veya başka birisi varsa hep onun üzerinden

birileri dini, İslam'ı ve İslam'ın kutsallarını hedef tahtasına koyup onları yıkmaya

çalışıyor. Kalbinde Allah korkusu taşıyan, ahirette hesap verme bilincini taşıyan

bir insan, masum bir çocuğa nasıl kıyabilir? Nasıl o vahşeti sergileyebilir? Nasıl

bu işi bir ticari metaya dönüştürebilir?"

"EĞER ÖZÜMÜZE DÖNMEZSEK BU İŞİN ÖNÜNÜ ALAMAYACAĞIZ"

"Aslında biz kendimiz olmaktan uzaklaşıyoruz, uzaklaştırılıyor. Bu bilinçli bir proje

olarak yürütülüyor. Biz kendimiz olmaktan çıktıkça biz bu noktaya geliyoruz."

cümleleriyle konuşmasına devam eden Yapıcıoğlu, şunları kaydetti; "Yani sadece

ben şunu hatırlatayım Allah Resulü 'Sizin en hayırlınız aile efradına ya da hanımına

en iyi davrananızdır….' diyor. Böyle bir dinin mensupları olarak her gün şunu işitiyoruz

; sanki kadına, çocuğa şiddet uygulamak, onları dövmek, onları öldürmek bu dinin bir

farzıymış gibi bu dinin düşmanları böyle kötülemeye çalışıyor. Hâlbuki yapılan

araştırmalar net bir şekilde ortaya koyuyor ki kadına ve çocuğa yönelik şiddetin

altında yatılan sebeplerde birinci sırada % 70 ile alkol geliyor ama hiç kimse alkolü

konuşmuyor. Çünkü bu sistemin içine yerleşen, onların kutsal addettiği şeylerden

bir tanesi alkol tüketimidir. Birisi de adına 'özgürlük' dedikleri her türlü fuhşiyatın

serbestliğidir.

Sıla bebeğin başına gelen neydi? Kadın gayrı meşru ilişki yaşadığı adamla birlikte

aynı evde kalıyor. Çocuğuna şiddet uyguladığı, onu taciz etti diye onu şikâyet ediyor

ama tekrar o çocuğu alıp o adamın yanına götürüyor. Çünkü bu sistem tarafından

kutsanan bir hayat tarzı var ve bu hayat tarzı bizi buralara getirdi. Eğer biz önlem

almazsak, özümüze dönmezsek korkarım ki biz bu işin önünü polisiye tedbirlerle

alamayacağız. Çocuğa yönelik şiddetin cezası arttı, kadına yönelik şiddetin cezası

arttı, adam öldürmenin cezası arttı. Cezalar artıyor ama cezaevindeki insanların

sayısı da artıyor. Eğer biz maneviyatı insanlarımıza veremezsek, kalplere Allah

korkusunu yerleşemezsek her kişinin başına bir polis dikemezsiniz. Dikerseniz

bile o polisin başına da başka bir polis dikmeniz gerekecek ve bu yol yol değil.

Bizim kendimize gelmemiz lazım. Özümüze dönmemiz lazım. Bizim Allah'tan

korkmamız lazım. Allah-u Teâlâ öyle bir toplum yapısını görmeyi dünya gözüyle

bizlere nasip eylesin ve öyle bir toplum yapısını oluşturmak için de çabalarımızı

artırsın inşallah."

HÜDA PAR lideri Yapıcıoğlu: Kayyum da doğru bir yöntem değil, yargılanan birilerini ısrarla aday yapmak da

Kaynak: Editör:
 
Etiketler: Yapıcıoğlu:, Kayyum, da, doğru, bir, yöntem, değil,, yargılanan, birilerini, ısrarla, aday, yapmak, da,
Haber Videosu
Yorumlar
Ulusal Gazeteler 1
Bizim Gazete
Alıntı Yazarlar
Anketler
TÜRKİYE'Yİ YÖNETECEK CUMHURBAŞKANI KİM OLMALI
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
34
33
0
1
11
12
2
Fenerbahçe
29
33
1
2
9
12
3
Samsunspor
26
25
3
2
8
13
4
Beşiktaş
24
21
2
3
7
12
5
Eyüpspor
22
19
3
4
6
13
6
Göztepe
18
20
4
3
5
12
7
Sivasspor
18
17
5
3
5
13
8
Başakşehir
16
17
4
4
4
12
9
Rizespor
16
12
6
1
5
12
10
Gaziantep FK
15
18
5
3
4
12
11
Kasımpasa
15
16
4
6
3
13
12
Konyaspor
15
15
6
3
4
13
13
Antalyaspor
14
15
6
2
4
12
14
Kayserispor
12
13
4
6
2
12
15
Trabzonspor
12
12
3
6
2
11
16
Alanyaspor
11
10
5
5
2
12
17
Bodrumspor
11
10
8
2
3
13
18
Hatayspor
7
11
7
4
1
12
19
A.Demirspor
2
9
9
2
0
11
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Modül 2
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.
Modül 3
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.
Haber Yazılımı