|
|||
SOSYAL TUTSAKLIK | |||
Şimdi size desem ki, istediğiniz bir tatile gideceksiniz ya da istediğiniz kadar büyük ve gösterişli bir
parti vereceksiniz. Hayal ettiğiniz ne varsa gerçek olacak orada. Para vermeyecek, istediğiniz kadar
eğleneceksiniz. Fakat asla sosyal medyada fotoğraf paylaşmayacaksınız o anlarla ilgili. Sadece size
özel kalacak. Cevabınız ne olurdu? Geçen gün whatsapp ile ilgili konular gündemdeyken bunu
düşündüm. Sosyal medya bağımlılığımızı. Whatsapp gizlilik politikasını güncelleme kararı aldı ve bunu
kullanıcı onayına sundu. Onay vermeyenler uygulamayı kullanmayacaktı. İnanılmaz bir göç başladı.
Tıpkı yerleşik hayat geçmiş kabillerin yerlerinden memnun olmadıklarında göçlere çıkması gibi,sosyal
medya göçü yaşandı. Whatsapp silen yerine başka bir uygulama kullanmaya başladı. Zaten başka
türlüsü mümkün değildi. silsek yerine mutlaka başka bir uygulama yüklememiz gerekti. Tabi
silebilirsek. Ne kadar bağımlı olmuşuz değil mi? Bir sosyal medya uygulmasına en az bir tanesine
girmeden geçen tek gününüz kaldı mı? Hadi onu da geçelim gün içinde telefonu elinize almadan kaç
saat dayanabiliyorsunuz?
Bu gidiş iyi değil. Gizlilik kalmadı. Zaten bir uygulamayı telefona indirdiğimizde o uygulamayı
kullanmak için telefonun mikrofonuna kamerasına ve konumuna izin veriyoruz. O uygulama bizi
dinliyor izliyor takip ediyor. İnanmıyorsanız telefonunuzu elinize alıp biraz fotoğraf makinesi bakayım
deyin. Hatta bir fotoğraf makinesine bakın. Sonra günlerce her uygulamada önünüze fotoğraf
makinesi reklamı gelecek. Mesajlarınızı okumuyor olabilirler ama yaptığınız arama internet üzerinde
girdiğiniz her site,her alışveriş terimi birileri tarafından hafızaya alınıyor. Ne kadar silsek de peşimizi
bırakmıyor.
Bu kadar çıplak bir hayat korkutucu değil mi? Aslında bir bakıma bu kişiye özel reklam uygulaması iyi.
Dozunda kaldığı sürece. Tıpkı zamanında bankaların kredi kartına alıştırmak için herkese hemen kredi
kartı dağıtması gibi bu sosyal medya. İnsanlar eline aldığı ilk kredi kartıyla bedava gibi öyle çok
alışveriş yapmıştı ki ipin ucu kaçmış, binlerce insan icralık olmuştu. İşte sosyal medya da böyle.
Başlangıçta alışana kadar anlamadık bile başımıza gelecekleri. Sosyalleşme aşkıyla öyle hunharca
kullandık ki, bağımlısı haline geldik. Ayrıca kendimizi bu sosyal medyaya o kadar açtık ki, biz
tükenirken onları güçlendirdik. Tıpkı Harry Potter ve Sırlar Odası’nda Tom Riddle’ın güncesinin
kendine içini döken canlı bir kızın tüm hayatını içine alıp kızı ölüme terk etmesi gibi. Ve bizi kurtaracak
bir Harry Potter yok maalesef.
|
|||
Etiketler: SOSYAL, TUTSAKLIK, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.