Yazı Detayı
06 Ocak 2021 - Çarşamba 01:34 Bu yazı 1249 kez okundu
 
MODERNİZM VE POST-MODERNİZM
 
 
Modern kelimesinin anlamı “modernus” tan gelmektedir. Modernus kelimesi ise “moda” kelimesinden
türetilmiştir ve anlamı hemen şimdi demektir. Durkheim, Simmel ve Parsons gibi kişiler modernleşmenin öncüleridir.
 
En geniş anlamıyla modernleşme, XIX. yüzyıldaki Aydınlanma Çağı’yla birlikte aklın öneminin anlaşılmasına, bilim ve teknolojiye, sanayileşmeye, kapitalizme ve hatta ulus-devletlerin ortaya çıktığı döneme işaret etmektedir. 
 
İlk modernite XIX. yüzyılda ortaya çıkmıştır.  XIX. ve XX. Yüzyılda J. J. Rousseau moderniteyi günümüzdeki anlamıyla
kullanmıştır. Modernlik gelenek yıkma sanatıdır. Gelenek modernlikle birlikte yıkılmıştır. J. J. Rousseau modern çağı
açıklamak için Yeni Heloise romanındaki Saint Preux kahramanı üzerinden şunları işlemiştir:
 
“Herkes sürekli kendisiyle çelişkide ve her şey saçma ama hiçbir şey çarpıcı değil, çünkü herkes her şeyi
kanıksamış.” Marks 1848 devrimlerini basit devrimler- moderniteye giden çatlaklar diye nitelemiştir. Marks
moderniteyi şöyle ifade etmiştir: “Katı olan her şey buharlaşıyor, kutsal olan her şey dünyevileşiyor ve en
sonunda insanlar hayatlarının gerçek koşullarıyla ve diğer insanlarla ilişkileriyle yüzleşmeye zorlanıyor.”
Nietzsche ise modern çağı “Tanrı’nın Ölümü” ve  nihilizmin yükselişi olarak açıklamıştır. Bu dönemde
göründüğü kadarıyla makineler bile hayat bulurken bazı insani duygular da ölmektedir. McLuhan 1960
Medyayı Anlamak isimli kitabında moderniteyi şöyle ifade etmektedir:
 
“ “ Biyologların sözünü ettiği “ağırsızlık” durumu fiziksel bir ölümsüzlük vaat etmektedir, ki buna paralel
olarak kollektif uyum ve barış sağlayan bir sözsüzlük durumu da söz konusu olabilir.” Öte yandan
Tocqueville gibi  tüm XIX. yüzyıl eleştirmenleri, modern teknoloji ve toplumsal örgütlenmenin insanın
yazgısını nasıl belirlediğini fark etmişlerdir. İnsanlar kendilerini metalarda tanırlar, ruhlarını otomobillerinde,
müzik setlerinde, dubleks evlerinde, mutfak araç gerçeklerinde bulurlar. XX. yüzyılda modernlik makinelerce
oluşturulmaktadır ve modern insanlar sadece mekanik kopyalardır. Picasso'nun Guernicası’ndaki ölüm
çığlıkları atarken bile yaşamın kendisini canlı tutmak için savaşan suretlerde de yine modern çağa vurgu
yapılmaktadır. 
 
1970’lerde modernizm çözüldü. XIX. yüzyıl modernizmi dinamik ve diyalektik modernizmdir. XIX. yüzyılın
eleştirmenleri Marks, Nietzsche, Dostoyevski, Baudler gibi kişiler çağlarını ve ileriyi bizden daha iyi anladılar.
Biz de geçmişle günümüz arasında bir köprü kurarak hem günümüzü daha iyi anlayabilir hem de geleceğe
daha iyi bakabiliriz. 
 
Post-modernizm ise en genel anlamıyla geleneksellikten ve evrenselden yerele ve bireyselliğe dönüşü
ifade etmektedir.  ... “ Modernizmde “evrensel ben” , post-modernizmde “yerel ben” vardır. “   Post-
modernizmle birlikte tarih bilimi başta olmak üzere, bütün sosyal bilimlerin varlığı derinden sarsılmıştır.
Örneğin, post-modernizme göre, tarih bir bilim değil sanattır, çünkü herhangi bir tarihçi herhangi bir arşiv
belgesini çözümlemeye teşebbüs ettiği zaman, o belge üzerine ideolojisini, tutumunu, kişisel görüşünü vb.
mutlaka yansıtacaktır. Üstelik tarihçi, bunu yaparken ana dilinin kendisine verdiği olanakları çok iyi bir
şekilde kullanarak, belli bir kitleyi etkileme gücüne de sahip olduğu için, aslında tarih bir bilim olmaktan çıkıp,
tarihçiye göre yorumlanan bir sanat eseri yani edebiyat eseri olacaktır. Post-modernizm, fenemoloji,
hermeneutik, post-yapısalcılık, semiotik, eleştirel kuram ve ne-pragmatizmin sentezidir. 
 
Post-Modernizm ilk kez 1939 tarihinde Arnold Toynbee tarafından kullanılmıştır.  Post-Modernizm 1960’larda
bir hayli yükseliştedir. Post-modernizm yazarları, ressamları, dansçıları, bestecileri ve sinemacıları uzmanlık
alanları arasındaki sınırları yıkıp birlikte daha zengin ve çok yönlü sanatlar yaratacak çeşitli iletişim araçlarını
kullanan yapımlar üzerinde çalışmaya teşvik etti. Post-modernizmin ilk dönemdeki en ateşli savuncuları Leslie
Fiedler ve Ihab Hassan’dır.  1970’lerin sonunda Fransız post-modernistlerden olan Lyotard, Baudrillard,
Ferdinand de Saussere’nin post-modernizmin en önemli savunucuları oldukları söylense de aslında
post-modernizm birer Alman ilan Nietzsche ve Hedigger tarafından başlatılmıştır. Ünlü post-modernist
Lyotard: “ Gelin bütünlüğe karşı bir savaşım başlatalım, gelin sunulamayana tanıklık edelim, farklılıkları
etkin kılalım.” diyerek post-modernist görüşü de ortaya koymuştur. Paul Feyerabend Post Modern Durum
adlı yapıtında bilimin ideoloji olduğunu ve tıpkı totaliter bir rejim ya da siyasi parti gibi otakratik bir t
ekelleşmeye doğru gittiğini vurgulamaktadır. Jacques Derrida hermenötik bir yaklaşım sergilemektir.
Yani hermenötik yaklaşıma göre bir metnin bir sürü anlamı vardır. 
 
Öte yandan birçok modernist post-modernist teoriyi eleştirmektedirler. Onlara göre, post-modernizm
modernizme karşı çıkarken temellerini sağlam dayanaklar bağlayamamaktadır. Örneğin, Habermas post-modernizmi tamamlanmamış bir gelişme olarak potansiyelinin hâlâ olduğunu söylemiştir. Gellner ise post-modernizme şöyle bir
eleştiri getirmektedir: Madem bütün insanlar eşit haklara sahiptirler, o halde bütün inanışlar eşit ölçüde doğrudur,
diyerek ortada gerçek ve somut olan bazı başarıların inkâr edildiğini vurgulamaktadır. Örneğin, Batı demokrasisinin
başarısı ortadadır ve bu inkar edilemez bir gerçektir. 
 
Sonuç olarak içinde bulunduğumuz çağı modern ya da post-modern çağ olarak kesin sınırlarla nitelemek pek
tatmin edici gelmemektedir, çünkü hem modernlik bir şekilde devam etmektedir, hem de post-modernizmin
belirsiz kıvılcımları yükselmektedir. Örneğin, post-modernist teorinin iddiası olan bütün pozitif ve sosyal bilimlerin
bir ideolojik baskı kurması ya da yanlış olması fikri bir ölçüde doğru sayılırsa eğer ortaya şöyle bir tablo da
çıkmaktadır: Post-modernizmde metafizik ve mistik şeylere daha fazla önem verilerek bireyselliğin önemi
ortaya çıkmakta”dır. Günümüzde ulus-devletten bireyselliğe, hatta belki de insanlık imparatorluğuna, metafiziğe
ve mistik şeylerin tekrar canlanmasına şahit olunmaktadır. Aslında içinde yaşadığımız çağ modernizmin
devamında gelen ve modern çağın kesinlikle  önemli katkılar sağladığı sevginin, ışığın yani bilginin çağıdır.
 
Etiketler: MODERNİZM, VE, POST-MODERNİZM,
Yorumlar
Ulusal Gazeteler 1
Bizim Gazete
Alıntı Yazarlar
Anketler
TÜRKİYE'Yİ YÖNETECEK CUMHURBAŞKANI KİM OLMALI
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
90
77
1
3
29
33
2
Fenerbahçe
86
87
1
5
27
33
3
Trabzonspor
55
56
12
4
17
33
4
Beşiktaş
51
44
12
6
15
33
5
Başakşehir
49
44
12
7
14
33
6
Rizespor
48
43
13
6
14
33
7
Kasımpasa
46
55
13
7
13
33
8
Alanyaspor
45
43
10
12
11
33
9
Sivasspor
45
40
10
12
11
33
10
Antalyaspor
45
38
10
12
11
33
11
A.Demirspor
41
49
10
14
9
33
12
Samsunspor
39
37
14
9
10
33
13
Ankaragücü
37
40
12
13
8
33
14
Kayserispor
37
37
13
10
10
33
15
Konyaspor
36
34
13
12
8
33
16
Gaziantep FK
34
37
17
7
9
33
17
Hatayspor
33
37
14
12
7
33
18
Karagümrük
33
37
16
9
8
33
19
Pendikspor
30
37
17
9
7
33
20
İstanbulspor
16
26
22
7
4
33
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Modül 2
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.
Modül 3
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.
Haber Yazılımı