Türkiye adeta COVİD 19 denilen Pandemi ile savaşırken ve Dünyanın korkulu bir virüsü olarak bilinen Koronavirüs ile vatandaş savaşırken, bir yandan vatandaşlarda bir korku, diğer yandan havanın çok sıcak olması iklim şartlarının değişime uğraması vatandaşın hem korku yaşarken hemde sıcakla boğuşurken kendilerini denizin sularına bırakmayı tercih edişleri adeta koronaya davetiye çıkartmalarına neden oluyor.

Dünya Koronavirüs ile savaşıyor, her gün ölüm sayısının artması hasta vakalarının çoğalması halkın korku ve paniğe yol açmasına neden oluyor. Vatandaş ne yapacağını şaşırmış hem Koronavirüsle uğraşırken diğer yandan şiddetli sıcakların artması iyiden iyiye vatandaş şaşırıp kalmış sıcakla daha fazla boğuşamayacağı içinde kendini deniz sahillerine giderek sıcakların şiddetinden korunmanın yollarını seçiyor, ama en kötürü denize girmek yakın temasta olmak, sosyal mesafeyi koruyamamak adeta hastalığa davetiye çıkartılırcasına kendilerini denize girmekle sıcaktan korumanın yolunu aramakta. Peki ne olur Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan uyarılar, ülkemizde ise yetkili ağızlardan her seferinde çıkan sosyal mesafenizi koruyun, maskenizi takın yakın temastan kaçının uyarı çağrılarına vatandaşlar uyanlar ve uymayanlar arasında bir takım sözlü yada şiddetli tartışmalarında yol açtığı durumlara düşülmekte. Peki vatandaş ne yapmalı? Öncelikle bilim kurulu üyelerinin ve Sağlık Bakanlığının yaptığı açıklamalara mutlaka kulak vermeli ve uyarıları dikkate almalıyız.

Sağlıkta her zaman olduğu gibi sınıfta kalıyoruz oysa onlarca uyarılar yapılıyor ama dinleyen kim? Hükümet ani bir karar mı almalı? Sokağa çıkma konusunda yeniden kısıtlamalar mı gelmeli? İşte bunun sorusunu kendimize sormalıyız neden kısıtlamalar geri gelmeli ? aslında uyarıları dikkate alsak, kendimizi ve kendimiz için sağlığımızı korusak, bugün o kısıtlamalar yaşanmaz bir an önce Koronavirüs konusundan kısa sürede olsa kurtulmanın yolunu, çaresini kendimizde aramalıyız. Her şeyi Devletimizden , Hükümetimizden beklememeliyiz. Kendi kendimizin doktoru olmalıyız. Ve istenilen uyarılara yasaklara uymak zorunda kalmalıyız.