Zübeyde Hanım ve Ali Rıza Efendi doğacak çocuğunun, Adının Mustafa olacağını,

Ablası Makbule ile dayısının tarlasında kargaları kovacağını,

İkinci adı Kemal’i matematik öğretmeninden ,

Vatansever Namık Kemal’e benzemesi için verileceğini,

Conkbayırında kalbine isabet eden şarapnel parçasından,

Canını cebinde ki saatin kurtaracağını,

Çanakkale’nin geçilemeyeceğini düşmana göstereceğini,

Düşman savaş gemilerine içi yanarak bakar ve, ‘’Geldikleri gibi giderler.’’ Diyerek milli mücadeleyi başlatacağını,

Zaferden zafere koşacağını, Türk Milletine hak ettiği yaşamı hediye edeceğini,

Türkiye Büyük Millet Meclisini açtığında, Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyeceğini,

Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesini başlatarak,

Dünya tarihinin gördüğü ve göreceği en büyük,

Kahramanlık Destanını altın harflerle yazacağını,

Çocuklara ve gençlere duyduğu güveni göstermek için,

Bayramlarla taçlandıracağını,

Erzurum ve Sivas kongrelerinde kurulacak,

Türk Devletinin temel taşlarının atılacağını,

Gazilik Ünvanı ve Mareşallik rütbesi ile onurlandırılacağını,

‘’Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz.’’ Diyerek, Cumhuriyeti ilan edeceğini,

Türkiye’nin ilk Cumhurbaşkanı olacağını,

Latife Hanım’ı ailenize gelin getireceğini,

Millete ve tarihe ışık tutacak bir eseri Nutuk ile, Tarihi yaptım,

yazdım raporumu sundum diyeceğini,

Eseri Nutuk’u otuz altı saat, otuz üç dakikada, Onurla, gururla okuyacağını,

Türklerin babası olduğu için,

Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ‘’Atatürk’’ soyadı verileceğini,

Gerçekleştirdiği inkılaplar ile Türkiye Cumhuriyetini medeni ülkeler,

Seviyesine çıkmasını sağlayacağını,

Bir gün Türklerin kaderini değiştireceğini,

Hayatını Türk Milletine adayacağını,

‘’Türk’ün haysiyeti, gururu ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür.

Böyle bir millet, esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir.’’ O halde, ya istiklâl ya ölüm!” diyeceğini,

Ağacın dalı kesilmesin diye,

Köşkün yerini değiştirin,

köşk yürüyecek diyeceğini,

Onurlu başarısının ardından bedeninin son noktayı koyacağını,

Kafasını sağa çevirip, meleklere "Aleykümesselam" diyeceğini,

Dolmabahçe sarayında öldüğü söylense de,

Türk Milletinin yüreğinde her gün yeniden doğacağını,

Bilseydiniz, bilebilseydiniz, keşke.

SACİDE Z. SARAÇ