Dünya bir noktaya kilitlenmiş, insan yaşamını değiştiren, insanların her gün hastalık denen bir illete yakalanması, hastalanması ve ölümle sonuçlanan bir illet işte bunun adına’da “COVİD  19 “ deniliyor yani kısacası pandemi hatta önemli ismi Koronavirüs, işte bu nedenle insanlarda bir korku var acaba bende yakalanırmıyım korkusu ve Dünya bu korkuyla yaşarken, ülkemizde bu korku adeta kabusa dönüşmüş, sık sık yapılan uyarılar ve alınan tedbirler yetersiz kalmakta, yapılan uyarılara kulak asılmaması ve her geçen gün hastalığa adeta davetiye gönderircesine uyarıları dikkate almamak gibi bir huyumuz var. İşte bu konuda Devlet büyüklerimiz başta Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ve ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın diğer yanda bilim kurulu üyelerinin ve en önemlisi Dünya sağlık örgütünün uyarıları dikkate alınmaması hastalığa davetiye çıkartmamıza neden oluyor.

Türkiye’de yaşanan ve insanların yaşam şeklini değiştiren Koronavirüs korkusu her geçen gün daha çok yayılmakta, hasta vakaları resmi açıklamaları her gün yapılmakta ve hasta vaka sayıları yükselmekte, ölüm vakaları ise hızlı bir şekilde artmakta bu nedenle geleceğimiz olan çocuklarımız hususunda eğitim kısacası MEB altında eğitim ve dersler çocuklarımızın eğitimden ve derslerinden uzak kalmalarına kadar uzanmış ve çocuklarımızı virüs korkusu ile okuluna gönderemediğimiz gibi MEB tarafından alınan kararlar doğrultusunda uzaktan eğitim şart görülmüş ancak uzaktan eğitimin temelinde önceden bir çalışma yapılmadığı için çocuklarımızı okullarına göndermediğimiz gibi bu kez okulların açılmasına kara verilmiş ancak okulların açılmasında da gerekli şartlar gündeme getirilmiştir. Ve yüz yüze eğitim bir çok kademeli şekilde yapılmakta ancak her ne kadar yüz yüze eğitim verilsede yetersiz bir eğitim şekli ile çocuklarımız bir hayli eğitime ve derslerine uzak kalmakta çocuklarda derslerine ve eğitimlere yönelik adeta bir bıkkınlık gelmiş ve çocuklar yüz yüze eğitimde bile derslerine zaman ayıramaz hale gelinmiştir.

Ülkemizde yaşanan bu önemli krizin bir an önce son bulması ve çocuklarımızın geleceğine ipotek konmadan derslerinden geri kalmamaları gerektiğini hep savunuyoruz. Peki çocuklarımızı dersleri için okullara gönderdiğimizde gerekli önlemler alınabilecek mi? Ders esnasında çocuklar yakın temaslarda bulunmayacak mı? Yada yüzlerine taktıkları maskeleri yüzlerinden çıkarmayacaklar mı? Okullarda ellerini yüzlerini sık sık yıkayabilecekler mi? Tüm bu olasılıkların önüne geçilebilmesi için gerekli tedbirlerin alınması gerekir.  Eğitim alabilmeleri için öncelikle alınan kararların alt yapısı yeterli olmalı, alt yapısı çokça önce hazırlanmalı, bunlar hazırlanmazsa yeterli önlemler alınmazsa elbette anne ve babalar çocuklarını okullara göndermek istemezler. O nedenle başta alt yapı çok önemlidir. Alt yapısı sağlam olan bir bina kolay kolay yıkılmaz. Eğitimde de alt yapı çok önemlidir. Temeli sağlam olmalıdır. Duvar yıkılmamalıdır. Bu nedenle MEB, bu konuda yeterli alt yapısını sağlam temellere oturtacağını düşünüyoruz ve bir an önce illet hastalıktan kurtulmak için dua ediyoruz.