Ülkemizde siyasetteki çarpıklaşma her geçen gün, her olayda, daha çok göze batıyor. Siyasi partiler arasındaki rekabet,rekabet olmaktan çıkıp çirkin bir düelloya hatta yeri geliyor savaşa dönüşüyor. Siyasilerin kullandığı üslup ise bu kadar göz önünde insanlara yakışmayacak kadar bayağılaşıyor. Bunun sebebi oturulan koltuğun çok rahat olması sanırım. O koltukla gelen güç; emir yetkisi,kazanılan haklar...

Bu imkanlara bir kez sahip olmuş olanlar bırakmamak için elinden geleni ardına koymuyor. Bu sadece bizim ülkemizde değil,tüm dünyada böyle. Bu sadece demokrasilerde değil, eski zamanlarda da böyleydi. Hatta devlet kavramından bile önce ortaya çıkmış bu koltuk sevdası,güç hırsı. İlk insanlara bakın; güçlü olan en güzel kadını alır, güçlü olan en çok yemek yer. Bir kez güçlü olmuş olan kendinden güçlüyü asla yakınında istemez. Zamanla insanlar toplum kavramı çevresinde toplaştıkça başka kavramlar doğmuş. Devlet,yönetim,idarecilik, makam,mevki vs... Bu kavramlar yanlarında torpil,güç,ayrıcalık,imtiyazı da beraberinde getirmiş. Günümüzde bile Resmî bir işin halledilmesi için Ankara’da dayın olmalı deniyor.

Keşke biraz daha vicdanlı,daha adil olsa makam sahipleri. Kendinden yukarıdakiler karşısında el pençe divan durup kendinden aşağıdakileri ezmeseler. Kazandıkları ayrıcalıkları dar çevreleri yerine, bu hakları kazanmalarına imkan vermiş halk için de kullansalar. Tabiki böyle yöneticiler var. Ama bu söylediğim şeyler virüs gibi öyle bir yayılmış ki,en ufak devlet kurumundan en tepeye kadar her yerde kendini htiriyor. Rüşvetler dönüyor,karşılıklı işler görülüyor,herkes işini hallettiği birinden karşılığında bir şey bekliyor. Beklentisini karşılayamayabiliriz işini halletmiyor.

İstediğini elde edene kadar vatandaşın kapısından ayrılmayan vekiller,seçimden sonra ne arıyor ne soruyor. Bunlar bizim ülkemizin siyasetinde kanayan yaralar. Ah bir de milletin parasını cebine indiren,bir gecede milyon dolar sahibi olan yandaşlar var ki! Bal yutan parmağını yalıyor. Arının bal için öz aldığı çiçekler ise içmeye su bile bulamıyor.