|
|||
TÜRKİYE'DE KADIN OLMAK ZOR | |||
GAZETECİ YAZAR ABDURRAHMAN AYDIN | |||
oz.turkhayathaber@gmail.com | |||
Günümüzde kadın cinayetleri, fiziksel ve cinsel şiddet oldukça yaygınlaşmış, göç ve terör gibi etkenlerle kadına yönelik şiddet konusu çok daha karmaşık hale gelmiştir.. Türkiye’de de son yıllarda korkutucu düzeylere ulaşan kadına yönelik şiddet olayları ne yazık ki istikrarlı bir artma eğilimi göstermektedir. Bu dramatik artışa bağlı olarak, kadına yönelik şiddetle mücadele eden kurumlar ve sivil toplum örgütleri, yasal düzenlemelerin yapılması ve uygulanması, yardım hatlarının kurulması, kadın sığınma evlerinin çoğaltılması gibi öncelikli konulara odaklanmak zorunda kalmaktadır. Bu bağlamda etkin ve kalıcı çözümler için bilimsel araştırmalara ve bu araştırmaları temel alan uzun vadeli ve akılcı devlet politikalarına da ihtiyaç vardır. Özellikle zanlıların kendilerinde şiddet kullanma hakkını görmeyi ortadan kaldıracak politikaların uygulanması, sorunu çözmede önemli bir yol olacaktır... Zira kanaatimce, kadına şiddetin artışı ile Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksindeki gerileyişimiz, şiddet ile kadınların hak kullanımı arasında bir ilişki olabileceği düşüncesine zemin kuruyor. Söz konusu ilişkiyi düşünürken şiddeti sadece fiziki bağlamda ele almıyorum. Nitekim Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Bildirgesi’nde kadına yönelik şiddet “ister kamusal isterse özel yaşamda meydana gelsin, kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik zarar veya ıstırap veren veya verebilecek olan cinsiyete dayalı eylem, uygulama ya da bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakma” şeklinde tanımlanmaktadır. Bu genel tanım çerçevesinde bakıldığında kadın, şirkette çalışırken ayrı evde ayrı sokakta ayrı, ama sonucu aynı biçimde şiddete maruz kalmaktadır. Peki, ne yapılmalı?
Yukarıda ifade ettiğimiz üzere, meselenin çok yönlü cepheleri mevcut elbette. Ancak ben bireysel manada yapılabilecekler açısından baktığımda, kadına şiddet toplumsal bir yaraya dönüşürken kadınların, hangi düşüncede olursa olsun, öncelikle Kadınların “kız kardeşlik hukuku”nu ön plana alarak, söz konusu şiddete bütüncül bir karşı koyuş sergilemesi gerektiği kanısındayım. Kim bilir… Böylelikle, özellikle kadınların kamusal görünürlüğünün artışına tepkili bazı erkeklerin bu konudaki “fikir birlikteliğini” sarsmak da mümkün olur. Nitekim kadınlar bu top yekun birlikteliği sağlayamazsa, daha uzunca bir süre kadına şiddet konusunu tartışmakla kalmayacak, arkamızdan gelen genç kızlarımıza da yol açamamış olacak demektir.. Bu vesile ile, Tüm vefakâr ve cefakar kadınlarımızın 8 Mart Dünya kadınlar gününü kutluyorum.. Kalın sağlıcakla.. |
|||
Etiketler: , , , , TÜRKİYE'DE, KADIN, OLMAK, ZOR, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.