Mersin'in Yenişehir ilçesine bağlı Gökçebelen Mahallesi'nde geçtiğimiz yıl mayıs

ayında korkunç bir kaza meydana geldi. Kepçe operatörü Coşkun Topkara'nın

kullandığı 33 ACY 335 plakalı kamyonet, yaya geçidinden el ele karşıya geçmeye

çalışan Yenişehir Anadolu İmam Hatip Ortaokulu 5'inci sınıf öğrencileri Elif Su Ekinci

(11) ve E.Y'ye (11) çarptı. Kazada Ekinci, yaşamını yitirirken ağır yaralanan E.Y'nin

tedavisi hastanede sürüyor.

DEHŞETİN GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI

Kazanın ardından gözaltına alınan Topkara, çıkarıldığı nöbetçi mahkemede tutuklandı.

Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında tutuklu

sanık Topkara hakkında, Mersin 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde "Taksirle ölüme ve

yaralanmaya neden olma" suçundan dava açıldı. Öte yandan, kaza anına ilişkin

güvenlik kamerası görüntüsü de dosyaya girdi. Görüntülerde, el ele tutuşup karşıya

geçmeye çalışan öğrencilere hızla gelen kamyonetin çarptığı anlar yer aldı.

"VİDEOLARI İZLEYİNCE KATLİAM OLDUĞUNU GÖRDÜM"

Elif Su Ekinci'nin annesi Fatma Ekinci, kaza anına ilişkin görüntüleri yeni gördüğünü

söyleyerek, "İlk başta bu bir kazaydı benim için. Takdir Allah'ındır. Lakin birkaç gün

önce videoları gördüğüm anda ve ayrıca okul videolarını da izlediğimde aracın ne

kadar hızlı geldiğini, bunun bir kazadan ziyade bir katliam olduğunu gördüm. Başka

Elifler ölmesin. Bütün çocuklar bizim. Türkiye bizim. Geleceğimiz bizim. Ama oradaki

o görüntülerde hiçbir şekilde fren yapılmadığını, çok az bir kırmayla yanındaki

otobüse dahi çarparak çocuklara zarar veremeyeceğini gördüğüm anda ve Elif

Yüksel'in hala yoğun bakımda ve durumunun kritik olması nedeniyle bir farkındalık

oluşturmak adına konuşmak istedim." dedi.

"GÖRÜNTÜLER BENİ İLK GÜNE TEKRAR GERİ GÖTÜRDÜ"

Fatma Ekinci, kızının Türkiye'nin ilk kadın cumhurbaşkanı olmak istediğini söyledi.

Fatma Ekinci, "Aynı zamanda savcı olarak kadınlar ve çocukları korumak istiyordu.

Kızım ve Elif Yüksel, yaya geçidinden geçmeye bir adım kala hızını hiçbir şekilde

kesmeyen o genç delikanlı sebebiyle şu an yoklar. Görüntüleri görmeseydim, bu

kadar kızgın ve üzgün olmayacaktım. Çünkü artık yavaş yavaş iyileşme sürecine

girmiştim. Bu görüntüler, beni ilk güne tekrar geri götürdü." diye konuştu.

"FRENE BASMAK BU KADAR ZOR MUYDU?"

Acılı anne, "Elif Yüksel'in annesi Zeynep'le görüştüğümde sesinden hala o ilk günde

kalmış bir anne. Bunu iki anneye yapma hakkı var mıydı? Frene basmak bu kadar

zor muydu? Veya kasis yapmak bu kadar zor muydu? Kızımdan sonra oraya üst

geçit yapılmasını talep ettik. Sadece ışık yapıldı. Benim kızım zaten yaya geçidinden

geçiyordu. Olay sabahı kızım beni öptü. Sonra döndü 'Bir kere daha öper misin?'

dedi ve ben bir kere daha öptüm. Kızım okula gitti ve bir daha gelmedi. Elifler ölmesin,

bunun için her önüne gelene ehliyet verilmesin." ifadelerini kullandı.

"OLASI KASTLA YARGILANMALI"

Ailenin avukatı Hibe Gökalp ise "Sanığın ne olursa olsun düşüncesiyle aracını

kullandığı ve çocuklara çarparak çocukları sürükledikten sonra durduğu kamera

görüntüleriyle sabittir. Sanığın aşırı hızlı olması nedeniyle aracın hava yastıkları

patlamıştır. Sanık bilirkişi raporunda yüzde 100 kusurlu bulunmuştur. Sanığın

olası kastla yargılanması gerekmektedir. Katliam gibi yaşanan olayda sanığın

taksirden değil, olası kasttan sorumlu tutularak yargılanması gerekmektedir." dedi.