Gülnar ilçesi Yanışlı Mahallesi kırsalında 10 Kasım'da çadır kurdukları sırada 3 yaşındaki kızları Müslüme'nin kaybolduğunu belirten Yağal ailesi durumu ilgililere bildirmişti. AFAD, AKUT, itfaiye ve jandarma ekiplerince kırsal alanda geniş çaplı çalışma başlatılmış, kayıp kız çocuğunun cesedi 19 Kasım'da bulunmuştu. Müslüme Yağal'ın cenazesi 20 Kasım'da Karaman'da toprağa verilmişti.

Şüpheli ölüm sonrası Jandarma ekiplerince gözaltına alınan 8 aile yakınından dede Hasan Yağal, 23 Kasım'da tutuklanmış, diğerleri serbest bırakılmıştı. Silifke Cumhuriyet Başsavcılığı da soruşturmanın tüm yönleriyle aydınlatılması için yayın yasağı kararı alındığını bildirmişti. Soruşturma sürerken Müslüme'nin cansız bedeninden Adli Tıp görevlilerince alınan DNA örneği annesi ile uyumlu çıkarken babası ile uyumsuz çıktı. Küçük kızın DNA örneği ise 70 yaşındaki dede Hasan Yağal ile uyumlu çıktı.

MERSİN BAROSU: ASILSIZ HABERLER

Müslüme'nin tutuklanan dedesinin küçük kızın biyolojik babası çıktığı yönündeki haberler in ardından Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi'nden yapılan açıklamada, Müslüme ile ilgili gizlilik kararına ve yayın yasağına uymayanlara tepki gösterildi.

Çocuk Hakları Merkezinin açıklamasında, "Mersin'in Gülnar ilçesinde kaybolduktan 10 gün sonra cesedi bulunan 3 yaşındaki Müslüme Yağal'ın ölümüyle ilgili, soruşturma dosyasında gizlilik kararı ve yayın yasağı olmasına rağmen basında ve sosyal medyada, 'DNA testi sonucuna ulaşıldı. Müslüme'nin dedesi babası çıktı' şeklinde yer alan asılsız haberler i Mersin Barosu olarak üzüntüyle takip etmekteyiz" denildi.

"AİLEYE ZARAR VERİCİ AÇIKLAMALAR"

Yayın yasağı olmasına rağmen basında ve sosyal medyada konu ile ilgili aileye ve kardeşlere zarar verici, yıpratıcı açıklamaların yer almasının da bir suç olduğu belirtilen açıklamada, "Müslüme davasının sağlıklı yürütülmesi, ailenin ve kardeşlerin toplumda rencide olmaması için, basında yer alan haberler in kaldırılması konusunda Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak başvurumuzu yapacağız. Gizlilik yasağına aykırı hareket eden ve bu eylemlerini yineleyen kişiler hakkında ise suç duyurusunda bulunacağımızı basına ve kamuoyunun bilgisine sunarız. Soruşturmanın en sağlıklı şekilde yürütülmesi için herkesin hassasiyet göstermesini önemle rica ederiz" ifadeleri kullanıldı.