Ankara Kızılcahamam'da "Diyanet İşleri Başkanlığının Gelecek Perspektifi, Hizmetler, Hedefler, Stratejiler" gündemiyle 4. İlçe Müftüleri Kongresi başladı. Kongreye Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da katıldı.

"DİL VE ÜSLUP MESELEMİZİ GÖZDEN GEÇİRMEK ZORUNDAYIZ"

Kongrenin açılışında konuşan Ali Erbaş dikkat çeken ifadeler kullandı. Din görevlilerini sosyal medyada kullandıkları dil konusunda uyaran Ali Erbaş, "Dil ve üslup meselemizi gözden geçirmek zorundayız" dedi. Din görevlilerinin cami içinde ve dışında, sosyal medyada irfan, ahlaka dayalı dil kullanması gerektiğini vurgulayan Başkan Erbaş, dini meselelerin medya, siyasi zeminler ve hayatın içinde gelişigüzel tartışıldığını söyledi. Erbaş, bu durumun zihinsel karışıklığa, güven bunalımına ve dine karşı mesafeli duruşa sebep olma riski taşıdığını dile getirdi.

"MÜFTÜLÜK REHBERLİK MAKAMIDIR"

Müftülük makamının her açıdan örnek olması gerektiğini kaydeden Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Müftülük makamı önderlik ve rehberlik makamıdır. Dolayısıyla böylesine önemli bir vazifenin ihmalinden doğacak zarar da en az emniyeti kadar büyük olur. Yani sorumluluk ne kadar büyükse, vazife ne kadar büyükse ona verilen zarar da o kadar büyük olur. Tarihten de biliyoruz ki din ve Diyanet hizmetlerindeki boşluk ve ihmalin bedeli çok acı olmuştur. Sözün büyüsünün aklı esir aldığı bir çağda, tebliğ ve irşatta dil ve üslup meselemizi gözden geçirmek zorundayız" ifadelerini kullandı.

UYARISI, AKILLARA "SOKAKLAR KASAP DÜKKANI GİBİ" DİYEN İMAMI GETİRDİ

Öte yandan Ali Erbaş'ın açıklamaları, Ankara Melike Hatun Camii İmam Hatibi Halil Konakcı'nın sözlerini akıllara getirdi. Konakcı geçtiğimiz aylarda bir hutbesinde, "Kadın erkek eşitliği tamamen yalan. Namazını kıldırt hanımına, başını örttür. Sokaklar kasap dükkânı gibi. Et görmekten içimiz dışımıza çıkıyor" demişti. Halil Konakcı'ya birçok kesimden tepki gelmişti. Yargı ise sözlerin "düşünce ve ifade hürriyeti kapsamında kaldığı, suç teşkil eden bir ifadenin bulunmadığı, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, herhangi bir araştırma ve soruşturma yapılmaksızın açıkça suç oluşturmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle Konakcı hakkındaki suç duyurusunun işleme konulmamasına karar vermişti.