"DEĞERLERİMİZİ KORUYAN BİR MUHAFAZAKAR MUHALEFETİN

OLUŞMASI GEREKTİĞİ KONUSUNDA ANLAŞTIK"

Görüşmede, Türkiye ve dünyada yaşanan güncel siyasi olaylar üzerine sohbet

ettiklerini aktaran Davutoğlu yaptığı açıklamada şöyle konuştu: "Uluslararası

sistemdeki büyük türbülans, Gazze'deki insani kriz ve Türkiye'deki ekonomik

sıkıntılar, yoksulluk, ahlaki çöküş ve yolsuzluklar siyaset gündemimizi belirliyor.

İktidarın kutuplaştırıcı siyaseti nedeniyle Türk siyasetinin parçalanma riski ve

mutlak otoriteyle iktidarını sürdürme çabası da önemli bir sorun. İki genel başkan

olarak, siyasetin atomizasyonu ve milli/manevi değerlerin yıpranması karşısında,

iktidarın yanlışları nedeniyle muhafazakar bir muhalefetin etkin olamamasının

sonuçlarını açıkça tartıştık. Herhangi bir siyasi hesap gözetmeksizin, iktidarın

kutuplaştırıcı politikasına karşı, toplumun bütününü kucaklayan, değerlerimizi

koruyan bir muhafazakar muhalefetin oluşması gerektiği konusunda anlaştık.

Bu çerçevede, partilerimiz arasındaki işbirliğinin ülkemizin ve milletimizin

menfaatine somut adımlar atacak şekilde sınırsız ilerletilmesi konusunda görüş

birliğine vardık. İki genel başkan olarak, bu istişareler sonucunda hem iki parti

arasında hem de TBMM çatısı altında diğer muhalefet partileriyle nasıl bir işbirliği

yapılabileceğinin detaylarını konuşacağız. İstişarelerimiz daha da yoğunlaşarak

devam edecek. Öncelikli hedefimiz, milletimizin önüne yeni bir ufuk ve

alternatifler sunabilmek."

"İSTİFA EDEN MİLLETVEKİLLERİ MİLLETE KARŞI SUÇ İŞLEDİLER"

Gelecek Partisi'ndeki milletvekili istifalarını da değerlendiren Davutoğlu, şunları

kaydetti: "Şimdi bir siyasetçinin en önemli görevi siyasetin itibarını korumaktır. Bir

milletvekilinin en önemli görevi de kendisine oy veren seçmenlere verdiği taahhüdün

arkasında durmaktır. Türkiye'deki siyasi kültürle ilgili çok derin bir sorun yaşıyoruz.

Türkiye'de artık siyasi partiler kanununda gerekli değişiklikler yapılarak milletin

oyunu çalmak anlamına gelen bu tür transferlerle kirlenen siyasi iklimin önüne

geçmek lazım. Türkiye'de bugün siyasetimizin en önemli meselesi bu ahlaki

çöküşün önüne geçmektir. Maalesef sadece bizden istifa eden arkadaşlar değil,

bütün bu şekilde son dönemde iktidarın yaptığı bir takım siyasi manevralar

doğrultusunda hareket eden bütün milletvekilleri millete karşı büyük bir suç

işlemişlerdir.

"GELECEK PARTİSİ EN BAŞINDAN BERİ ERDOĞAN'IN

HEDEFİNDEKİ EN TEMEL PARTİDİR"

Gelecek Partisi en başından beri Sayın Erdoğan'ın ve iktidarın hedefindeki en

temel parti oldu. Bizim karşılaştığımız engellerle hiçbir parti karşı karşıya kalmadı.

Buna rağmen iktidarın karşısındaki en gür seslerden birini Gelecek Partisi oluşturdu.

Seçimlerden sonra ise Gelecek Partisi'nin önce Saadet Partisi'yle, sonra DEVA Partisi

ile birlikte bir grup kurması çok rahatsız etti birilerini. Bu grubu dağıtmak için her şeyi

yaptılar.

"HEDEF ŞU: PARLAMENTODA YENİ YOL GRUBUNU DAĞITMAK"

Tam kritik bir aşamada Saadet grubunda, yani Saadet ile oluşan grupta bir arkadaşın

istifasıyla grubun dağılma noktasına gelmesi tesadüf değil. Hedef şu: Parlamentoda

Yeni Yol grubunu dağıtmak. Kötü bir haberimiz var: Asla taviz vermeyeceğiz. Onları

rahatsız etmeye bu anlamda devam edeceğiz. Bu milleti alternatifsiz bırakmayacağız.

Biz mi ne yapacağız? Yeniden Refah Partisi gibi birçok konuda anlaştığımız, birçok

konuda birlikte düşündüğümüz, ahlaki çöküş konusunda ortak kaygılar taşıdığımız

partiler, DEVA ile işbirliği, DEVA ve Saadet Partisi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde

kurduğumuz grubu korumak ve bu iktidarın bütün yanlışlarını yüzüne haykırabilecek

güçlü bir muhafazakar, milliyetçi, muhafazakar bloku, muhalefeti kurmak, bunları

Türkiye gündeminde bu geniş kitlelerin sahipsiz olmadığını göstermek hedefinde

yürüyeceğiz."