"NEZAKET, LETAFET, HAKİKATE SAYGI YOKSA GERİSİNİ KONUŞMAYA GEREK VAR MI?"

Akşener'in muhalefette kriz çıkaran açıklamalarından sonra 6'lı Masa'nın diğer partilerinden de ilk yorumlar gelmeye başladı. Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Akşener'i sert sözlerle hedef aldı. Ekmen, "Nezaket, letafet, saygı, özsaygı en önemlisi hakikate sadakat yoksa gerisini konuşmaya gerek var mı?" ifadelerini kullandı.

"HİÇBİR ŞEKİLDE DAYATMA SÖZ KONUSU DEĞİL"

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya ise Halk Tv'ye konuştu. Akşener'in açıklamalarının aksine Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığı konusunda bir dayatma olmadığını belirten Kaya, şunları söyledi: "Hiçbir şekilde bir dayatma söz konusu değil. Orada ortak bir kanaat meydana geldi, insanlar iradesini ortaya koydu. Kılıçdaroğlu'nun İmamoğlu ve Yavaş'la ilgili yaptığı değerlendirmelerin toplumda takip edildiğini biliyoruz.

"METNE İMZA ATILARAK TOPLANTIDAN ÇIKILDI"

Ben nasıl CHP'li bir belediye başkanına, milletvekiline illa benim dediğim noktaya geleceksin şeklinde bir yaklaşım içinde olamazsam, CHP'nin 'Onlar görevlerine devam edecektir' açıklamasını nasıl yok sayabilirim. Dayatma söz konusu değil. İstişare şeklinde konuşuldu ve metne imza atılarak toplantıdan çıkıldı."

"BU MASA, NOTER MASASINA DÖNÜŞMÜŞTÜR"

Öte yandan, masadan kalkan Meral Akşener şunları söylemişti: "Son noktada altılı masa artık millet iradesini kararlarına yansıtma kabiliyetini kaybetmiştir. Bu masa artık potansiyel adayların tartışılabildiği ortak akıldan çıkmış, tek bir adayın tasdiki haline çalışan noter masasına dönüşmüştür. Biz imzamızın ve sözümüzün arkasındayız. Ancak ne kumar ne noter masasında olmayacağız. Yeni asrı göz göre göre hiç etmeyeceğiz. Milletimizin kazanma ümidini yok etmeyeceğiz. İnatla ve ısrarla biz demeye devam edeceğiz.

MANSUR YAVAŞ VE İMAMOĞLU'NA ÇAĞRI

Bu yüzden Sayın Mansur Yavaş ve Sayın Ekrem İmamoğlu'na çağrı yapıyorum. Tüm engellemelere rağmen çok çalıştınız. Görevinizi en iyi şekilde yaptınız. Milletimizi enkaz altında bile yalnız bırakmadınız. Çok kritik bir kırılmanın eşiğinde milletimiz sizi göreve çağırıyor. Bu vazife dayatmayı değil, dayatmacılığı yıkma vazifesidir. Hiç şüphemiz yok ki bu vazife reddedilmez bir vazifedir. Bu çağrının sahibi millettir. Bu saatten sonra bizlere düşen seçim yapmaktır."