Valiliğin belirlemiş olduğu güzergâhta, Anayasal ve demokratik haklarını kullanmak üzere toplanmak isteyen grubun önce yolu kesilmiş, ardından aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu ortamda, kitle önce hunharca coplanmış, orantısız biber gazı ve plastik mermi sıkılarak işkence ve eziyet niteliğindeki görüntüler sosyal medya vasıtasıyla kamuoyuna yansımıştır.

Sosyal medyaya yansıyan görüntüler ve işkencenin mağduru yurttaşlarla yapılan görüşmeler neticesinde;

Polisin, coplarla doğrudan ölümcül darbelerle insanların kafa, burun ve ağız bölgesini hedef alarak kalıcı hasar bırakabilecek şekilde vurması,

Üzerinde bir üniforma veya kamu görevlisi olduğunu belirleyen bir kıyafet ve işaret olmayan kişilerin ellerinde coplarla insanlara eziyet etmesi,

Yere düşen göstericilere karşı reva görülen insanlık onuruna aykırı muamele,

Polis memurlarıyla konuşmak isteyen avukata coplarla saldırılması,

Ortada bir gözaltı kararı olmaksızın yüzü aşkın yurttaşın rapor alacak derecede kamuya açık yerde işkenceye maruz bırakılması,

Eylemcilerin, açık ezilme tehlikesi riski varken, hedef gözetmeksizin topluluğa biber gazı ve onlarca polis memuru tarafından plastik mermi sıkılması, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, taraf olduğumuz Uluslararası Sözleşmeler ve Anayasa’da tanımlı temel hakların ve insanlık onurunun çiğnendiğini açıkça göstermektedir.

18-19 Mart’ta Baromuz ev sahipliğinde Adana’da düzenlediğimiz Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Çalıştayı’ndan bir gün sonra, kadın polis memurlarının, kadın yurttaşlara karşı motivasyonu güçlü bir şekilde, kamuya açık yerde işkence ve kötü muameleyi gördükten sonra biz avukatlar kime, ne anlatalım. Görüntüler utanç vericidir.

Unutulmamalıdır ki "Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir." (Anayasa Madde 34) Gerekçesi ne olursa olsun, şiddet içermeyen eylemlere karşı insanlık onuruna aykırı bir şekilde müdahale edilmesi kabul edilemez. İşkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bu görüntülere maruz bırakılamaz.

Polisin uyguladığı işkence niteliğindeki orantısız müdahaleyi esefle kınıyoruz. Sorumlular derhal görevden el çektirilmelidir. Yurttaşa eziyet eden kamu görevlilerinin kimlikleri sosyal medyada, herkese açık kaynaklarda yer almakta olup Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nı göreve davet ediyoruz. Etkili bir soruşturma yapılarak sorumlular adli ve idari yönden cezalandırılmalıdır. Adli ve idari yönden yürütülecek soruşturmanın takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.

Adana Barosu Başkanlığı