Yangında hayatını kaybeden anne ve 3.5 aylık bebeği

REZİDANS "HAYATA DEĞER" SLOGANIYLA TANITILMIŞ

3 kişiye mezar olan rezidansın geçmişte "Hayata Değer" sloganıyla tanıtıldığı, daire

fiyatlarının ise 13-20 milyon TL arasında değiştiği öğrenildi. Facia sonrası kamuoyunda

"Hayata değer denilen bina, 3 kişiye mezar oldu" yorumları yapılırken, gözler hem

müteahhit firmaya hem de yapı denetim süreçlerine çevrildi.

SİTE SAKİNLERİ TEDİGRİN: BİZ DE KORKUYORUZ

Yangın sırasında karşı blokta bulunan Sıla Bensugül, "O gece buradaydım. Bildiğiniz

can pazarıydı, insanlar 'Bizi de kurtarın' diye bağırıyordu. Çok kötü bir görüntü vardı.

Ne yapacağımızı bilemedik, şoktaydık. Güvenliğimizi kaybettik. Bir anne ve bir bebeği

kaybettik. Kaybımız az gibi görünse de üzüntümüz çok büyük. Şimdi biz de korkuyoruz

çünkü bizim binada da yangın alarmlarının çalışmadığını biliyorum. Aynı sorun bizde de

olabilir diye endişeliyiz" dedi.

3 KİŞİ TUTUKLANDI

Yangının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma

kapsamında, olay yerinde yapılan inceleme ve bilirkişi raporları doğrultusunda, aralarında

yapı müteahhitleri, yapı denetim şefi, şantiye yetkilisi ve kooperatif yöneticisinin de

bulunduğu 9 kişi gözaltına alındı.

Şüphelilerden müteahhitler B.Ş. ve K.D. ile şantiye şefi İ.K. tutuklanırken, 3 kişi adli

kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Diğer şüpheliler hakkında ise işlemler devam ediyor.

YANGINDA ÖLEN ANNE VE OĞLU TOPRAĞA VERİLDİ

Cenazesi memleketleri Kahramanmaraş'a getirilen anne ve oğlu için Onikişubat

ilçesindeki Serintepe Camii'nde bugün öğle namazına müteakip cenaze töreni

düzenlendi. Törene, Kahramanmaraş Valisi Mükerrem Ünlüer, Kahramanmaraş

Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ailenin yakınları ve çok sayıda vatandaş

katıldı. Gözyaşlarının sel olduğu törende anne ve bebeğinin cenazesi dualar eşliğinde

Kapıçam Şehir Mezarlığı'nda toprağa verildi.

"HERKESE İYİLİK YAPARDI VE İYİLİKLE GİTTİ"

Öğretmen olan kardeşinin iyilik abidesi olduğunu ifade eden ağabey Yemliha Çelik,

"Herkese iyilik yapardı ve iyilikle gitti. Yakınları arkadaşları çok büyük acı ve trajedi

içindeyiz. Bir haftamız çok kötü geçti. Çok iyi bir insandı. Bir kez bile gören 'ne kadar

tatlı bir insandı' diyor. Üniversitede herkese koşar iyilik yapardı, kendisinin bir anne

olarak dünyaya geldiğini söyleyerek herkese anne olarak davrandığını söylerdi. Her

zaman yanımdaydı. Biz uzun zamandır Ankara'da bir aradaydık. Çok güzel bir insan

bu dünyadan gitti ama içimiz huzurlu tertemiz gittiler ve iyilikle gittiler. Ben evdeyken

birden başım döndü ve biz birbirimize çok yakındık. İnsanlar sevdiğini yaşadığı ızdırabı

duyar. Öyle oldum irkildim olay olduğunda. Biz adaletten gerekli çalışmaların yapılmasını

bekliyoruz. Olayın tümüyle açıklığa kavuşmasını bekliyoruz. İhmaller nedeniyle acılar

yaşıyoruz. Kıymetli insanlarımız vefat ediyor. Biz bunun peşini bırakmayacağız" dedi.

"CENAZEYİ BEKLETMEMİZİN SEBEBİ EŞİNİN İSTEĞİYDİ"

Enişte Ahmet Menekşe ise, "Cenazeyi bekletmemizin sebebi eşi Mustafa'nın isteğiydi.

Cenazeye katılmak ve bir kez görmek istedi. Fakat onun durumunun da ciddiyetini koruduğu

söylendi ve biz de defin işlemlerine başladık. Kendisinin içi parçalandı Allah kimseye acılar

göstermesin" diye konuştu.

ELEKTRİK TESİSATINDA KULLANILAN MALZEMELER STANDARDA UYGUN DEĞİL

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yangına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında binada

yapılan teknik incelemede, yangının başladığı şaft kısmında kullanılan elektrik tesisatı

malzemesinin standarda uygun olmadığı ve bu nedenle alev aldığı belirlenmişti. Ayrıca

şaft kapılarının yönetmeliklere aykırı biçimde ahşap malzeme ile kaplı olmasının, yangının

kısa sürede bina içine yayılmasına neden olduğu anlaşılmıştı.

Yetkililer, binadaki yangın söndürme sisteminde su bulunmaması nedeniyle alevlerin koridorlarda

ilerlemeye devam ettiğini ve söndürme müdahalesinin geciktiğini tespit etmişti.